Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne gönderdiği video mesajında, son 3 yıldır salgın ve iklim değişikliğiyle üretim yapısının derinden sarsıldığı, tedarik zincirlerinin “SOS” verdiği, emtia piyasalarındaki hızlı dalgalanmaların endişeyi ve belirsizliği körüklediği zorlu bir süreçten geçildiğini söyledi.
Yaşanan bu gelişmeler ve gelecek öngörülerinin, kendine yeterliliğin yanında, yeşil ekonomi temelinde sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşturulmasını da kaçınılmaz hale getirdiğini vurgulayan Pakdemirli, “Bu dönüşüm sürecinde tarım, orman ve su, tarihte hiç olmadığı kadar önemli bir konuma ulaştı. Bu üç hayati alanda güçlü kalmak, geleceği doğru okumakla, uzun vadeli politikalar oluşturmakla ve süreci doğru yönetmekle mümkün olacak. Bakanlık olarak, bu sürecin detaylı analizini yaparak, planlarımızı ve hedeflerimizi ortaya koyuyor, gıda güvenliğimizi garanti altına alacak, suyumuzu verimli kullanacak ve orman varlığımızı artıracak projeleri tek tek hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.
Pakdemirli, salgın sürecinde alınan 106 tedbir sayesinde vatandaşlara gıda arzına ilişkin hiç sorunun yaşatılmadığını anımsatarak, bu süreçte, dünya tarımında milliyetçi ve korumacı yaklaşımların giderek ön plana çıktığını bildirdi.
Dünyada, gıdaya aşırı talep, lojistik sıkıntılar, iş gücü sorunları, yüksek enerji maliyetleriyle birlikte, üretim girdilerinde ve gıda fiyatlarında rekor artışlar yaşandığına dikkati çeken Pakdemirli, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin de ciddi boyutlarda hissedilmeye başlandığını dile getirdi.
Rakamların ve özelikle bu yıl yoğun şekilde yaşanan afetlerin, iklim değişikliğinden en fazla tarımın, ormanın, suyun etkilendiğini gösterdiğini ifade eden Pakdemirli, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakanlık olarak iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için birçok destek uygulamasını hızlıca devreye alırken, düzenlediğimiz il ve bölgesel bazlı çalıştaylarla yol haritamızı tüm paydaşlarımızla belirliyoruz. Türkiye ‘Yeşil Kalkınma Devrimi’nde ön saflarda yer almaya devam edecek.”
Pakdemirli, tarımsal desteklerin ve müdahale alımlarının, tarım sektörünün sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasında oldukça önem taşıdığını belirterek, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile hem tarımsal desteklerde artışı hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uyguladıklarını anlattı.
Bu kapsamda, 2017’de 12,9 milyar lira olan toplam destek miktarını katlayarak 2022’de 25,8 milyar liraya çıkardıkları bilgisini veren Pakdemirli, şöyle konuştu:
“Hububattan fındığa, çaydan kuru üzüme, incirden kayısıya kadar birçok üründe müdahale alımları yapıyoruz. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisimiz aracılığıyla hayvan yetiştiricilerimiz ve gıda sanayimiz için temmuzdan bugüne toplam 3,8 milyon ton hububatın uygun fiyatlı satışını yaparak, maliyetlerde ilave 2 milyar lira yükün önüne geçtik.”
Son 3 yılda, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden üreticilere kullandırılan tarımsal kredi miktarının yüzde 56 artışla 2021’de 64 milyar liraya ulaştığını aktaran Pakdemirli, 2006’dan bu yana yürütülen kırsal kalkınma programlarıyla 326 bin projeye toplam 24 milyar lira destek verildiğini ve 465 bin kişiye istihdam sağlandığını söyledi.
Pakdemirli, bu yıl Konya’nın Cihanbeyli, Kadınhanı ve Karatay ilçelerinde buğdayda uygulanacak “Gelir Koruma Sigortası”nın, 2023’ten itibaren tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılacağını bildirdi.
Son 3 yıldır üzerinde durdukları diğer konunun sözleşmeli üretim olduğuna işaret eden Pakdemirli, bu kapsamda 2020’de Dijital Tarım Pazarı olan DİTAP’ı hayata geçirdiklerini anımsattı.
Pakdemirli, tabi sözleşmeli üretimin gelişmesi için sistemin çerçevesini çizen, satıcının ve alıcının haklarını garanti altına alan yasal bir altyapının oluşmasının şart olduğuna dikkati çekerek, bu kapsamda hazırlanan kanuni düzenlemenin en kısa sürede TBMM’ye sunulmasını ve yaygınlaştırılması için tüm adımların hızlıca atılmasını planladıklarını bildirdi.
Ar-Ge çalışmaları için yıllık 1 milyar lira bütçe kullandıklarını vurgulayan Pakdemirli, bu yıl gıda güvenliği için önemli bir Ar-Ge merkezi niteliğindeki Bitkisel Gıdalar Araştırma Merkezini Ankara’da hizmete aldıklarını hatırlattı.
Pakdemirli, Türkiye’deki hayvan varlığını korumak ve verim kayıplarının önüne geçmek amacıyla başlattıkları ve tam olarak devreye alınmasıyla birlikte ekonomiye yıllık 10 milyar lira gelir sağlayacak Akıllı Küpe ve Elektronik Hayvan Takip Sistemi’ni de bu yıl hayata geçirdiklerini dile getirdi.
Pakdemirli, Türkiye’de son 19 yılda, 5,6 milyon hektar alanda, 5,5 milyar fidanın toprakla buluşturulduğu bilgisini vererek, bu yıl bitmeden 252 milyon fidanın daha toprakla buluşturulacağını aktardı.
Su alanında yapılan yatırımlara da dikkati çeken Pakdemirli, son 19 yılda bu alanda toplam 284 milyar liralık yatırım yaparak, 8 bin 817 tesisi hizmete açtıklarını söyledi.
Pakdemirli, 41 milyar liralık yatırımla 1000’in üzerinde tesis yaptıklarını, 2023’e kadar 150’ye ulaştırmayı öngördükleri yer altı barajlarının 43’ünü bitirdiklerini ve hedeflerinin yıl sonunda 50 yer altı barajını tamamlamak olduğunu söyledi.
Tarımsal hasılanın son 3 yılda yüzde 78 artışla 2020’de 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
“Türkiye, tarım alanı bakımından dünyada 31’inci sırada olmasına rağmen, sağladığımız destekler ve geliştirdiğimiz yeni Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ise ilk 10 arasındadır. Son 3 yılda, toplam 60 milyar dolarlık tarım ve gıda ürünleri ihracatı yaptık, 15,4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. Türkiye, 206 ülkeye 2 bin 90 çeşit tarım ve gıda ürünü ihraç eden bir seviyeye ulaşmıştır. Yine buğday unu ihracatında dünyada birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Su ürünlerinde 1 milyar dolar olan 2023 ihracat hedefimizi 2019’da yakaladık. Bu yıl ise su ürünlerinde, 1,3 milyar dolar ihracat ve 1 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası bekliyoruz. 2018’e kadar yılda ortalama 2 milyar dolar cari açık veren orman ürünleri dış ticaretini, 2020’de 4,4 milyar dolar ihracat yapan ve 492 milyon dolar cari fazla veren seviyeye ulaştırdık.”