Çiftçiliğe başlama öyküsünün pandemiyle birlikte olduğunu söyleyen Ener, “Pandemi birçok insan üzere benim için de bulunmaz bir fırsat oldu. Vaktim bol olunca kendimi dinleme talihi buldum. Ülkede inanılmaz bir süratle artan kanser, depresyon ve bağışıklık sistemi hastalıklarına ek olarak pandemi nedeniyle bozulan dağıtım zinciri kaynaklı fiyat artışları vb. nedenlerle pak besin üretmek istedim ve kendimi toprakla uğraşırken buldum” dedi.
Ener, Şubat 2021’de Karpaz’daki köylerden birinden altı dönümlük bir arazi satın alarak çiftçiliğe birinci adımı attığını belirtti.
Karabaşak buğdayı ekmeye başladığını anlatan Ener, “Traktörüm yok, açtırdığım kuyuda su yok, sabanım, çapam, tırmığım yok. Aralık 2021’de dönümüne 150 TL ile başladığımız çapa vb. süreçler için artan mazot fiyatları yüzünden araç sahipleri şu anda 600 TL talep ediyor. Onlar da haksız değil, evvelden bir kilo buğdayla üç litre mazot alınabiliyormuş, artık ise dört kilo buğdayla bir litre. Belediye, su fiyatlarını sabitlemedi. Birinci 20 tonuna 6 TL, sonrasında 9 TL ve kullanım arttıkça kademeli fiyat talep ediyor.”
TEMİZ BESİN İSTEYİN
Ener’e nazaran düzgün tarım siyasetleri güdülmedikçe ekmek 50 TL de olur, 100 TL de… Ener’in insanlara bir de bildirisi var:
“Bağımsızlık kendine yetebilmekle başlar ve vatandaş ne satın alırsa üretici onu eker. Velhasıl değişim son kullanıcı sayesinde olur. Pak besin talep edin ve devleti de yerli üreticiyi desteklemesi için zorlayın. Bu memleket diğer türlü kurtulmayacak.”