Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kasım finansal istikrar raporunu yayımladı.
Raporun TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu imzalı önsözünde “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
Finansal İstikrar Raporu’nun son sayısından bu yana, iktisadi faaliyetteki güçlü toparlanma eğiliminin, aşılamanın hızlanması ve dış talebin desteği sürdürdüğü belirtilen önsözde şu ifadeler yer aldı:
“İhracattaki canlı seyir ve turizm sektöründeki toparlanma cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi desteklemektedir. İktisadi faaliyetteki güçlü seyir reel sektör firmalarının ciro, kârlılık ve likidite göstergelerine olumlu yansımaktadır. Reel sektör YP pozisyonundaki iyileşme devam etmektedir. Salgınla birlikte artan reel sektör ve hanehalkı borçluluk oranları salgın öncesi seviyelerine gerilemiştir.
Hanehalkı finansal varlıklarının yükümlülüklerine göre daha fazla artması bireylerin borç ödeme kapasitesini desteklemiştir. 2021 yılında kredi büyümesindeki yavaşlama temelde ticari kredilerden kaynaklanırken, para politikasında yakın dönemde yapılan güncellemeler sonrasında ticari kredi büyümesi toparlanmaktadır. Cari denge ve enflasyon görünümü için önem arz eden bireysel kredi büyümesine yönelik güçlendirilen makroihtiyati çerçevenin etkileri yakından takip edilmektedir.”
“Bankacılık sektörü aktif kalitesindeki olumlu görünüm korunmakta ve sektörün likidite şoklarına karşı yeterli tamponu bulunmaktadır. Sektörün kârlılık performansındaki iyileşme sermaye yeterliliğini desteklemektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.”