Jeotermal enerjide 2 bin megavatlık potansiyel kapasite, yatırıma dönüşmeye hazır

Jeotermal Enerji Derneği (JED) Başkanı Ali Kındap, sektörün bugüne kadar çalıştığı sahalarda 3 bin 500 megavat kapasiteye karşılık gelen keşfinin 1600’ünün yatırıma dönüştüğünü ve kalan yaklaşık 2 bin megavatlık potansiyelin destekleme fiyatı ve süresine ilişkin revizyon yapılması durumunda hızla hayata geçebileceğini belirtti.

Kındap, AA muhabirine yaptığı açıklamada, jeotermal sektöründe Türk şirketlerin dış pazarlarda hizmet verir hale geldiğini dile getirdi.

Şu an yaklaşık 1600 megavat kurulu güce ulaşılan jeotermal enerji sektöründeki başarının sürdürülebilir kılınması için bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu kaydeden Kındap, “Yıllık 200-300 megavat jeotermal enerji kapasitesi yaratıyorduk ama şu an hiç kapasite yok. Bunun sebebi Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamındaki fiyatların yeni dönemde yüzde 30 düşmüş olması. Ayrıca, Türk lirası bazında destek sağlanan YEKDEM’deki dövize endeksli eskalasyon formülünün üç ayda bir yapılması da yatırımları etkiliyor.” diye konuştu.

Kındap, dövize endeksli fiyat eskalasyonunun aylık olarak yapılmasını talep ettiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bu taleplerimizi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız ile paylaştık ve kendisi de olumlu karşıladı. Jeotermal yatırımları oldukça zorlu çünkü biz artık daha derin sahalarda çalışıyoruz. YEKDEM kapsamındaki fiyatlar ve destekleme süreleri bizim gibi uzun dönemli ve riskli yatırımlara finansman sağlamak açısından önemli. Jeotermal yatırımları da güneş ve rüzgar enerjisiyle aynı kapsamda YEKDEM’de ama bu kaynaklara dayalı yatırımları ortalama 1 yıl gibi sürede devreye alabilirken, jeotermalde kaynağı bulabilirseniz yatırım hayata geçmesi 5 yılı buluyor. Bize YEKDEM’e dahil olmak için tanınan süre zaten 2025’te sona eriyor ki bizim bu zaman zarfında proje ortaya koymamız mümkün değil. Bu tür bir planlamada proje yapabilmemiz için YEKDEM’e dahil olma süresinin 10 yıl olmasına ihtiyaç var.”

– Emtia fiyatlarındaki artış yatırım maliyetlerini yükseltiyor

Artan emtia fiyatlarının da yatırım maliyetlerinin yükselmesine neden olduğunu kaydeden Kındap, emtia fiyatları kaynaklı maliyet artışının rüzgar ve güneş enerjisinde yüzde 30, jeotermal enerji sektöründe ise yüzde 70’i bulduğunu dile getirdi.

Kındap, bu kapsamda fiyat ve süreye ilişkin konuların gözden geçirilmesi yönündeki taleplerinin olumlu karşılandığını belirterek, “Şu an Türkiye’de çalıştığımız sahalarda keşfimiz 3 bin 500 megavat seviyesinde. Bunun 1600 megavatını hayata geçirdik. Yaklaşık 2 bin megavat hazır bekleyen keşfi yapılmış potansiyel kapasite var. Baz yük olarak 2 bin megavat çok değerli. Bu kapasite, fiyat ve süreye ilişkin konular çözüldüğü zaman hızla gündeme gelerek hayata geçecektir. Böylece, jeotermal enerji kapasitemizin 3 bin 500 megavat seviyesine yükselmesi sağlanabilir.” dedi.

Türkiye’de jeotermal enerji sektöründe ileri teknoloji kullanımıyla büyük bir potansiyelin hayata geçirilebileceğini anlatan Kındap, “İleri teknolojiyle 400 bin megavatı bulan bir jeotermal kapasitesi oluşturulabilir. Bunun için Ar-Ge projeleri başlatılarak Türkiye’nin net potansiyelini çıkarmak için çalışmalar başlatılması gerekiyor. Jeotermalde kaynak sonsuz ama ileri teknolojilerle bunun bir kısmını bile çıkarabilirsek, ülkemiz için büyük bir etkisi olur.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir