Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Genel Kurulu’nda, 2022 yılı bütçesinin tümü üzerinde hükümet adına söz aldı.
748. vuslat yıl dönümünde Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’yi rahmetle ve minnetle yad eden Oktay, Mevlana’nın feyzinin Anadolu’dan dünyanın her yerine yayılmaya devam etmesini diledi.
Bütçe görüşmeleri sırasında gerçekleri millete açıklarken çarpıtmalara karşı duruşlarını da net şekilde ortaya koyduklarını dile getiren Oktay, “Bütçeleri 81 ilimizde 84 milyon vatandaşımızın refahına, altyapısına, istikrarına harcadığımız açıktır.” dedi.
Oktay, sadece bütçe görüşmelerinin başlangıcından bu yana, iki ayda hayata geçirdikleri eserlere bakılması halinde hükümetin bütçeyi ne için ve nasıl kullandığının gayet iyi görüleceğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Hani 2 aydır sürekli terazinin boş tarafından dem vuruyorsunuz ya, terazinin dolu tarafında nelerin değiştiğini de ben anlatayım: KOBİ’lerimize 342 milyon lira destek ödemesi yaptık. Özel sektör, üniversite ve kamuya yönelik TÜBİTAK destekleri kapsamında 2 bin 589 projeye 44 milyon lira hibe desteği aktardık. 6 teknoloji geliştirme bölgesine, kuluçka merkezleri için 47 milyon lira teşvik sağladık. Bu zaman zarfında sadece sanayi siciline 2 bin 845 yeni sanayi işletmesi kaydolmuş, yine sadece organize sanayi bölgelerinde 498 yeni fabrika açılmıştır. Siz burada sanayi üretim tesisi açılmıyor diye konuşurken açıldı bunlar.
Tamamen dışa bağımlı olduğumuz çinko ihtiyacının yarısını üretecek olan Lineer Metal Çinko Üretim Tesisi’nin açılışını gerçekleştirdik ve kurşun, gümüş, sülfürik asit fabrikalarının temellerini attık. 1915 Çanakkale Köprüsü’nde son tabliyeyi yerleştirerek neredeyse açılışa hazır hale getirdik. 2 ay gibi kısa bir süre içerisinde 6 tünel, 40 köprü ve viyadüğü tamamladık, bununla birlikte 71 kilometre daha bölünmüş yol yaptık. Bitimine yaklaştığımız Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro hattının Kağıthane-İstanbul Havalimanı kesiminde test sürüşlerini başarıyla gerçekleştirdik. 20’nci Milli Eğitim Şurası’nı ‘Temel Eğitimde Fırsat Eşitliği’, ‘Mesleki Eğitimin İyileştirilmesi’ ve ‘Öğretmenlerin Mesleki Gelişimi’ temasıyla gerçekleştirdik. Sanayi sektöründe yaşanan dönüşümleri mesleki eğitime hızla adapte etmek için Milli Eğitim Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız arasında mesleki ve teknik eğitim eşgüdüm programı başlattık.
487,6 megavatı yenilenebilir enerji ve 29,6 megavatı termik kaynaklar olmak üzere toplamda 517,3 megavat gücünde elektrik üretim tesisini devreye aldık. Sadece 2 aylık dönemde ülkemize kazandırdığımız yenilenebilir enerji kapasitesi ile yıllık yaklaşık 165 milyon dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçmiş olacağız. Yine sadece bu kısa sürede, iki ayda, ETİ Maden tarafından yaklaşık 380 bin ton işlenmiş bor ürünü ihracatı gerçekleştirilmiş ve bu ihracattan 155 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Bunların yanı sıra engelli vatandaşlarımızın haklarını güçlendirmek için ilgili tüm taraflarla iş birliği içerisinde 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi’ni hazırladık.
SMA hastalığını minimum düzeye indirmek için evlilik öncesi yapılan zorunlu testler arasına SMA testini de ekledik. Geçtiğimiz ay devlet korumasında yetişmiş 1050 gencimizin daha kamu kurum ve kuruluşlarına atamasını gerçekleştirdik. İstanbul Atatürk Kültür Merkezi binasını iki yıl gibi kısa bir sürede tamamlayarak Cumhuriyet Bayramı’nda hizmete açtık. 17 sinema filminin yanı sıra 18 kültürel ve sanatsal etkinlik projesi için 25 milyon 600 bin lira destek sağladık. Ankara, Eskişehir, Ümraniye millet bahçelerinin açılışını gerçekleştirdik. Örnek bir çevre bilinciyle, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde, 81 ilimizden yaklaşık 700 bin civarında vatandaşımızın katılımıyla, 5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Ağaçtan, ormandan bahsedenler duysun. Siz konuşadurun, biz bunları gerçekleştirdik. Siz konuşursunuz biz yaparız.”
Fuat Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben buradan milletime seslenmek istiyorum: 2 aydır her şeyi konuşan, sabahtan beri ağzına geleni kulağı duymayan, sürekli bizi suçlayan, tek adamlıktan konuşan, Meclis’teki bu durumu milletimize havale ediyorum. Korsan demokrasi olmaz. Bizim böyle bir anlayışımız olmaz. Diktatörlüktür bu. Bu hazımsızlıktır. Bu, millete saygısızlıktır. Genel Kurul’daki her bir milletvekiline saygısızlıktır, sadece bize değil. Bu savunma değil hak gaspıdır, hak ve adaletten bahseden sizler bunu yapıyorsunuz ve göz yumuyorsunuz.
Sadece 2 ayda, siz terazinin boş tarafından konuşurken biz millete yaptığımız hizmetleri anlatırken buna bile tahammül edemiyorsunuz. Bu mu sizin demokrasi anlayışınız? 23 Haziran’da göreceğiz. Hakem olan milletimiz size bu dersi verecek.
Her şeye sustuk. Bugün liderler zirvesinde olan bir Cumhurbaşkanı’na, 6-7 Cumhurbaşkanıyla görüşen bir Cumhurbaşkanı’na buradan dil uzatacak kadar ileri gittiniz, biz yine saygımızı bozmadık, ‘Kem söz sahibine aittir’ dedik. Sizleri millet meclisinde, halkın iradesinin temsil edildiği salonda demokrasiye davet ediyoruz. Bizim sesimizi kesemeyeceksiniz. Milletimiz size bu fırsat vermeyecek. Oynasanız da hoplasanız da zıplasanız da isyan da etseniz, millete verdiğimiz hizmetleri anlatmaya devam edeceğiz.”
Dicle Nehri üzerine kurulan Ilısu Veysel Eroğlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nin açılışını gerçekleştirdiklerini aktaran Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik “İlave İstihdama Destek Paketi” ve “İmalata Dayalı İthal İkamesi Destek Programı”nı açıkladığını anımsattı.
5’inci nesil haberleşme uydusunun uzaya fırlatılmaya hazır hale getirildiğini belirten Oktay, “Teknolojiden bahsedenler vardı ya siz bahsetmeye devam edin. Biz yapmaya devam edelim.” diye konuştu.
Son yılların en yüksek asgari ücret artışını gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Oktay, asgari ücretten gelir ve damga vergisini kaldırarak işverenin yükünü aldıklarını söyledi.
Oktay, yaptıkları çalışmaların 84 milyon vatandaşın her birine, her kesime hitap ettiğini vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biraz önce de iftiharla ifade ettim. Asgari ücrette tarihin en yüksek artışlarından birini gerçekleştirdik, 4 bin 253 lira olarak belirledik. Böylece manşet enflasyonun 2,5 katı bir artışla asgari ücreti belirlemiş olduk. Hem artış oranları hem de asgari ücret tutarının vergi dışı bırakılması ile işverenin de işçimizin de yüzünü güldürdük. Ama milletin sevinciyle sevinemeyen bir kesim var. Yine çok eskilerde olduğu gibi çıkıp ‘siz ne veriyorsanız ben beş fazlasını veririm’ demenin ötesine geçemeyen bir muhalefet anlayışı. İşçi sendikaları bayram ediyor, işverenler arka arkaya teşekkür bildirileri yayınlıyor. Hükümet tarafı olarak, belirlenen asgari ücret bizim de içimize sinmiştir. Biraz yerli milli olun. Artık milletin mutluluğuna ortak olmayı öğrenin. Asgari ücrette yüzde 50 oranında son yıllarda yapılan en büyük artışı yaptık. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu her ne kadar yadırgamıyoruz dese de çok da sevinmediği anlaşılıyor.”
Asgari ücretliyi, memuru, işçiyi, emekliyi enflasyona karşı ezdirmediklerini ve ezdirmeyeceklerini belirten Oktay, devletin tüm kurumlarıyla birlikte dimdik ayakta olduğunu vurguladı.
Oktay, “Milletimizin CHP’den beklentisi milletin değerlerine avdet etmesidir ama samimiyetle. Yalanla, dolanla, hesapla, kitapla değil. Bizim planımız da var, programımız da. Biz burada Bütçe görüşmelerine devam ederken anlaşılan Kılıçdaroğlu tweet molası vermiş. Yaş aldıkça olgunlaşmasını beklersiniz insanoğlunun. Attığı tweetle anladığımız kadarıyla kendisini tarif etmiş anlaşılan. Kem söz sahibine aittir.” dedi.
Bütçe görüşmelerinde bolca nezaketten bahsedenlerin samimiyetten uzak olduğunu söyleyen Oktay, “Cumhuriyet tarihimizin önemli demokratik reformları ve kalkınma hamlelerini hayata geçiren kadrolar olarak, bu güne kadar nasıl dimdik durduysak, bundan sonra da aynı şekilde mücadelemize devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şu ifadeleri kullandı:
“19 yılda engelleri birer birer aşarak ülkemizi büyüttük, güçlendirdik, özgüven kazandırdık ve zenginleştirdik. Bunu biz yaptık. Cumhur İttifakıyla beraber yaptık. Cumhur İttifakı olarak milletimize fayda, ülkemize katma değer sağlayacak adımlara birlikte imza atmayı sürdüreceğiz. Siz isteseniz de istemeseniz de, rahatsız olsanız da olmasanız da. Sizler gibi öyle ittifaklarımızı da, ortaklıklarımızı da kapalı kapılar ardında yapmayız biz. Şeffafızdır, açığızdır. Ortaklarımızın kim olduğunu da bütün millete, bütün dünyaya gücümüz yettiği kadar bağıra bağıra açıklarız, söyleriz. Alnımız açıktır, başımız diktir, sizler gibi saklamaya çalışmayız. Zorluklar karşısında asla pes etmeyen yapımızla, sağladığımız ilerlemeleri daha da öteye taşımaya devam edeceğiz.”
2022 yılı bütçesini de bundan önceki bütçeler gibi Türkiye’nin refahını artırmak ve kalkınmayı sürdürülebilir kılmak için kullanacaklarını belirten Oktay, Türkiye’yi yatırım, istihdam, üretim ve ihracat temelinde büyütme stratejisinde en önemli görevin sanayiye düştüğünü söyledi.
Sanayide Türkiye’yi dev bir üretim üssü haline getirdiklerini dile getiren Oktay, “Organize sanayi bölgelerimizde fabrika açacak yer kalmadığı için sürekli büyütme ve yeni bölgeler açma talepleri gelmektedir. Sanayi bölgelerimizin giriş ve çıkışları ile sınır kapılarımızdaki kamyon ve tır yoğunluğu turistik seyahat değil, üretim ve ihracat alametidir. Bu süreçte özellikle mobilite, dijitalleşme, sağlık ve kimya alanlarında yerli üretimi arttırarak, yıllık 50 milyar dolarlık ithalatın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Sayın Çebi, ısrarla teknolojiden bahsediyordu, buyurun teknoloji. Türkiye ekonomisi, sanayisi ve teknoloji ekosistemi için büyük önem arz eden elektrikli aracımız TOGG projesi kapsamında ilk seri üretim aracı inşallah 2022 yılının sonunda banttan indireceğiz.” bilgisini verdi.
Organize Sanayi Bölgelerinin (OSB) dönüşümünü gerçekleştirmek için Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni devreye aldıklarını aktaran Oktay, “Çevreciyiz diye boşuna demiyoruz. Biz bir şey diyorsak devamını getiririz, yaparız. Bununla birlikte sanayide çevik dönüşüm ve dijitalleşme konularında gerekli destekleri üreticilere sağlamayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Milli Uzay Programı kapsamında 2022’de uzay aracının ve yerli itki sisteminin tasarımının tamamlanarak entegrasyon sürecinin başlatılacağını kaydeden Oktay, 2022’de Türk astronotun seçim sürecinin tamamlanacağını, eğitim sürecine başlanacağını ifade etti.
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan gönderilecek küp uydunun tasarımının tamamlanarak üretimine başlanacağını da söyleyen Oktay, “Şu anda Bilişim Vadisi’nde AirCar Uçan Araba Projesi çalışmaları sürüyor. Bunu söylediğimizde havsalanızda bile canlandıramadınız. Dalga geçmeye çalıştınız. Size hayal gibi geliyor olsa da yerli drondan Akıncıya evrilen ve oradan da yerli insanlı ve insansız savaş uçaklarına evrilen başarı hikayemiz gibi, insan ve kargo taşımacılığında da, bu teknolojileri nasıl kullanacağımızı göreceksiniz.” dedi.
Bor Karbür üretim tesisinin 2022’nin ilk yarısında tamamlanarak faaliyete geçmesinin planlandığını belirten Oktay, şunları kaydetti:
“Yıllık 600 ton kapasiteli Lityum Karbonat Üretim Tesisinin kurulması için de çalışmalar sürmektedir. Bu tesisin yapım ihalesinin 2022 yılı içerisinde gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları kapsamında 2022 yılında portföyümüz toplam 8 bin 500 megavata ulaşacaktır. Bu kapasitenin tamamının devreye girmesiyle birlikte yıllık 2,5 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçilmesi öngörülmektedir. Ticarette ihracatımız yıllık 221 milyar doları geride bırakarak tarihi bir rekora imza attık. Ülkemiz ihracatının dünya ihracatı içerisindeki payı yıllıklandırılmış olarak ilk defa yüzde 1 seviyesini aşmıştır. 2022 yılında da dış ticaretteki başarılarımızın devam edeceğine ve bu başarının ülkemizin ekonomik büyümesine ve gelişmesine en nitelikli katkıyı vereceğine olan inancımız tamdır.”
Oktay, “Uzak Ülkelere İhracatımızın Artırılması Stratejisi” çalışmaları kapsamında 85 trilyon dolar büyüklüğe sahip ve dünya ekonomisinden yüzde 64 pay alan 18 uzak ülkeye olan ihracatın 4 katına çıkarılarak 82 milyar dolar değerine ulaşmasını hedeflediklerini belirtti.
Ulaştırma alanında yapılan yatırımlara ilişkin ise Oktay, “Gelecek yıl 5 adet Lojistik Merkez yapımını daha tamamlayarak Lojistik Merkez sayısını 12’den 17’ye yükseltmeyi planlıyoruz. Saatte 160 kilometre hıza sahip elektrikli tren setimizin test süreçlerini tamamladık, 2022 yılında milli elektrikli trenimiz raylarda olacak. Haliç, Tekirdağ, Datça ve Yeni Foça Yat Limanı ile Filyos Limanı Üstyapı Tesisleri önümüzdeki yıl tamamlanıp işletmeye açılacaktır. Space X Falcon 9 roketiyle fırlatacağımız TÜRKSAT 5B uydumuz, 19 Aralık Pazar günü sabah 7 sularında inşallah uzaydaki yerini almış olacak. Tamamlandığında haberleşme uydusu üretebilen 10 ülke arasında yer alacağız. Milli haberleşme uydumuz TÜRSAT 6A’nın montaj ve entegrasyon test süreçleri Ankara’da devam ediyor.” bilgisini verdi.
Oktay, çevre ve şehircilik alanında hayata geçirdikleri hizmetlerle ülkenin çehresini değiştirdiklerini; toplu konut uygulamaları, millet bahçeleri ve kentsel dönüşüm projeleriyle vatandaşları güvenli, huzurlu, yüksek standartlı yaşam alanlarına kavuşturmayı sürdürdüklerini ifade etti.
Türkiye Çevre Ajansı ile depozito yönetim sistemini kurduklarını anlatan Oktay, ekonomiye yıllık 4 milyar lira katkı ile onbinlerce vatandaşa istihdam sağlayacak depozito uygulamasını 2022 ocak ayı itibarıyla başlatacaklarını belirtti.
Yozgat Çapanoğlu Camisi çevresi ile Erzurum ve Edirne tarihi meydanları gibi 44 ilde ihya ettikleri 79 tarihi meydandaki iyileştirme çalışmalarını tamamlayacaklarını kaydeden Oktay, toplumun her türlü bilgi ve kültürel ihtiyacını karşılama gücüne sahip, hayatın içinde ve insan merkezli “Yaşayan Kütüphaneler” kurduklarını dile getirdi.
Oktay, şunları söyledi:
“Kitaptan, kütüphaneden bahsedenler vardı ya, görememekten, açılmadığından, İstanbul Rami Kışlası’nı ihya ederek 38 bin metrekarelik alanıyla İstanbul’un en büyük kütüphanesi haline getirecek ve 2022 yılında da kullanıma sunacağız inşallah. Sizleri de bekleriz. Kütüphaneye gitmezseniz bilmezsiniz ki, kapatıldığını zannedersiniz. Kitapla, kitaplıkla alakası olmayanlara gençlerimizin rağbet ettiği kütüphaneleri ziyaret etmelerini özellikle tavsiye ederim.”
Oktay, Şanlıurfa’da Göbeklitepe benzeri en az 12 alan/bölgeyi daha ülke kültür turizmine kazandıracaklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Sadece bu projeyle dahi Şanlıurfa’nın turizm potansiyelinin kat be kat artırılmasından bahsediyorum. Tabii bu işler, öyle Şanlıurfa’ya gidip bol keseden bedava elektrik vaatleri vermeye benzemez. Madem çiftçiye belediyeler üzerinden ücretsiz elektrik vermeyi düşünüyorsunuz, buyurun şimdi Adanalı, Antalyalı, Hataylı çiftçilerimizden başlayın. Niye başlamıyorsunuz, sizi tutan mı var? Başkanvekilimiz de söyledi, sizi tutan mı var, neyi bekliyorsunuz?”
Fuat Oktay, Sayıştay incelemelerinin, CHP zihniyetiyle yönetilen belediyelerdeki CHP’li yönetimlerin, kaynakları nasıl sömürdüğünü ortaya koyduğunu belirterek, “Bu zihniyetin hangi skandal uygulamalarını anlatalım.” dedi. CHP’li milletvekillerinin bu ifadelerine tepki göstermesi üzerine Oktay, şunları kaydetti:
“Bu zihniyetin skandal uygulamalarının neler olduğunu anlatayım. Madem hazmedemeyeceksiniz sadece birkaç tanesini söyleyeyim o zaman. Ruhsatsız deniz taksilerle oluşturdukları korsan deniz taksi rantını mı anlatalım… Yaz mevsiminde kullanılıyor gösterdikleri kar küreme araçlarını mı sayalım… Sayıştay denetim raporlarının Belediye Meclislerinden kaçırılmasını mı örnek gösterelim…Belediye şirketleri üzerinden sigorta yaptırılan eş dost akrabaları mı sayıp dökelim… Önce ‘Hiç kimse işinden olmayacak.’ diye söz verip, şimdi de sözler veriyorsunuz ya, sonrasında binlerce insanı işten çıkartıp ve hemen akabinde de kat be kat fazlasını belediye kadrolarına doldurmaktan mı söz edelim… Yine ‘israf’ denilip meydanlara dizilerek şov yapılan araçların hem daha fazlasıyla, hem de katbekat daha fazla bedelle kiralandığını mı söyleyelim… İşte buyurun size CHP zihniyetinin yönetim anlayışından bir kesit. Bu zihniyet gelip de bize haktan, hukuktan, adaletten hiç bahsetmesin lütfen.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, dış politika gündemindeki tüm meselelere, sorumluluk sahibi, insan odaklı, vicdani ve ilkeli bir anlayışla yaklaştıklarını dile getirerek, girişimleri bölgesel ve uluslararası düzeyde barış, istikrar ve sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirecek şekilde yürüttüklerini belirtti.
Türkiye’nin güvenliğini ve refahını yakından ilgilendiren konularda gelişmeleri kendi seyrine bırakmadıklarını, oyun kurucu ve ön alıcı adımlar attıklarını ifade eden Oktay, şunları söyledi:
“‘Suriye’de ne işiniz var?’ diye soruyordunuz ya, ‘SİHA’lar Suriye’de rastgele insan öldürüyor.’ diyerek teröristleri savunuyordunuz ya, şimdi ben size bunların sebepleri bir kez daha anlatayım, defalarca anlattık. Güvenlik kaygılarını karşılayacak adımların, insani hassasiyetler korunarak da atılabileceğini, Suriye’deki operasyonlarımızla tüm dünyaya ispat ettik. Suriye topraklarında bir terör koridoru oluşturulmasını engelledik. Terör örgütlerine karşı gerçekleştirdiğimiz üç harekatla 8 bin kilometrekareden fazla bir alan terörden temizlendi, bu bölgelere 464 bin Suriyeli mülteci geri döndü.”
Oktay, Türkiye’nin İdlib’deki mevcudiyetinin insani bir kıyım yaşanmasının ve ülkeye yönelik olası yeni bir göç dalgasının önüne geçtiğini kaydederek, yurt içinde ve yurt dışında terörle mücadelenin FETÖ, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, tüm terör örgütlerine karşı aralıksız devam edeceğini; PKK ve onun Suriye kolu olan YPG’ye kim destek verirse versin, kimden destek alırlarsa alsınlar en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele etmekte; 84 milyon vatandaşı bu terör belasından kurtarmakta kararlı olduklarını vurguladı.
Türkiye’nin tehditleri sınırların ötesinde, kaynağında bertaraf etmeyi öngören proaktif savunma ve güvenlik politikasıyla 2022 yılında da ulusal güvenliğini ve çıkarlarını teminat altında tutarken eşzamanlı olarak bölgede istikrara da katkıda bulunmayı sürdüreceğini anlatan Oktay, öte yandan Suriye’deki krize Suriye halkının beklentilerini karşılayacak şekilde bir siyasi çözüm bulunması için çabalarının da sürdüğünü söyledi. Oktay, “Bu şekilde ulaşılacak bir nihai çözüm, hem sahada terörle mücadelemizin başarıyla sonuçlanması, hem de misafir ettiğimiz sığınmacıların onurlu, güvenli ve gönüllü geri dönüşü için elzemdir. Bu amaçla Suriye halkının meşru temsilcilerini içerecek tüm sonuç odaklı çabalara ve yeni açılımlara destek olmaya hazırız.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, milli manevi değerlere sahip çıktığını savunanların bile “Libya’da ne işimiz var?” sorusunu yönelttiğini aktararak, Türkiye’nin Libya ile imzaladığı deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmasıyla Türkiye ve Libya’nın Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerini koruduklarını, uluslararası deniz hukuku açısından Türkiye’nin elini daha da güçlendirdiklerini vurguladı.
Oktay, “Libya’da BM tarafından tanınan meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne verdiğimiz destek, sahada dengeleri değiştirdi, Trablus’un işgal edilmesini ve yeni bir insani trajedinin yaşanmasını engelledi. Desteğimiz sayesinde Libya’da diyaloğun ve siyasi sürecin önü açıldı. Önümüzdeki günlerde yakalanan bu ivmeyle seçimlerin yapılması öngörülmektedir. Meşru Hükümetle imzaladığımız Mutabakat Muhtıraları çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diye konuştu.
Can Azerbaycan’ın meşru müdafaa hakkını kullanarak başlattığı Vatan Muharebesine ve haklı davasına güçlü destek verdiklerine de dikkati çeken Oktay, böylece Azerbaycan’ın topraklarında yaklaşık 30 yıldır devam eden Ermeni işgalinin sonlandırıldığını; Kafkasya’da Azerbaycan’ın meşru müdafaa hakkını kullanarak topraklarını işgalinden kurtarmasının bu bölgede yıllar sonra kalıcı barış ve istikrar yönünde çalışmak için elverişli bir ortam sağladığını anlattı.
Oktay, yöneltilen “Savaş bütçesi mi?” sorusunu anımsatarak, şunları kaydetti:
“Buyurun nasıl barış bütçesi olduğunu… Bunun barışçıl sonuçlarını son dönemde Ermenistan ile yaşanan gelişmelerden de yine hep birlikte görüyoruz. Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın tesisine yönelik olarak Azerbaycan ile birlikte önerdiğimiz 3+3 formatındaki Bölgesel İşbirliği Platformu’nun ilk toplantısı geçtiğimiz hafta yapıldı. Türkiye, sadece Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde değil, tüm bölge için normalleşme arzusunda samimidir. Tabii, böyle bir süreç, tedbirli ve Ermenistan’ın atacağı adımlara bağlı olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Azerbaycan ile yakın eşgüdüm içinde yürütülecektir.
Kafkasya’da sürdürülebilir barış, huzur ve refahın tesisi için kapsayıcı işbirliği, samimi arzumuz olmaya da devam edecektir. Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kıbrıs Türkleri’nin haklarını sonuna dek savunduk, savunuyoruz. KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini temin edecek şekilde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm için egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümü savunuyoruz. Maraş bölgesi üzerinde tam yetki ve kontrol sahibi olan KKTC Hükümeti’nin, bölgenin geleceğine dair karar verecek tek makam olduğuna inanıyor, Maraş’ın yeniden hayat bulması yönündeki girişimleri destekliyoruz. Türkiye’nin ne Kıbrıs’ta, ne Ege’de, ne de Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynakları meselesinde çıkarlarından en küçük bir taviz vermeyeceğinin altını çizerek bir kez daha ifade etmek isterim.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, araştırma ve sondaj gemileri ile silahlı kuvvetler faaliyetleri çerçevesinde de sahada teşkil edilen mevcudiyeti etkin bir diplomasiyle güçlendirdiklerini belirterek, “Doğu Akdeniz bizim için milli bir meseledir. Kimsenin hakkında gözümüz olmadığı gibi, kimseye de hakkımızı yedirtmeyiz. Hiçbir yabancı ülkenin, şirketin veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak faaliyette bulunmasına, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da asla fırsat vermeyeceğiz. Bilhassa Avrupa Birliği tarafından şımartılan Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin, ülkemiz ve Kıbrıs Türkleri aleyhine atmaya çalıştığı adımlara kesinlikle müsaade edilmeyecektir.” diye konuştu.
Türkiye’nin, Körfez ülkeleriyle geçmişten ve ortak değerlerden gelen güçlü bağları bulunduğunu anlatan Oktay, şunları kaydetti:
“Zaman zaman baş gösteren görüş ayrılıklarının ise diyalog ve düzenli temaslarla çözülebileceğini savunuyor, bu yönde atılan olumlu ve samimi adımlara mukabele etmeye hazır olduğumuzu vurguluyoruz. Son dönemde bölge ülkeleriyle gerçekleştirdiğimiz üst düzey temaslar ve tesis edilen iletişim kanalları bu tavrımızın göstergesidir. Mısır’la ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla görüşmeler de devam ediyor. Diğer tüm ülkelerle olduğu gibi Körfez ülkeleriyle de milletimizin hak ve menfaatleri neyi gerektiriyorsa o yönde hareket edecek, devletimizin itibarlı duruşundan asla taviz vermeyeceğiz.”
Oktay, Avrupa Birliği (AB) ile olumlu gündem çerçevesinde iş birliğini güçlendirmek ve ilişkileri üyelik perspektifini esas alacak şekilde geliştirmek yönünde kararlılıklarını koruduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Biz ilişkilerde zorlu dönemi artık geride bırakmayı, AB’nin kendi açıklamalarının tam tersine AB’nin, Türkiye’den giderek uzaklaşan tavırlarını da görmezden gelmiyoruz. Diyorlar ya ‘Türkiye’nin AB’den uzaklaşan tavırlarını görmezden gelmiyoruz.’ diye. Aynaya bakmalarında fayda var. Biz, AB’nin Türkiye’den giderek uzaklaşan tavırlarını görmezden gelmiyoruz. Bunu da milletin Meclisinden, burada ifade etmek isterim Avrupa Birliğine. Önümüzdeki dönemde daha olumlu, yapıcı ve hakkaniyete uygun bir tutum benimseneceğine inanıyoruz. Bu herkesin, iki tarafın da yararına olacaktır. Diğer taraftan Balkanların istikrarı ve kalkınması yönündeki çabalarımızın tüm Balkan ülkeleri ve ülkemizin AB üyeliği ile sonuçlanması gerektiğini vurguluyoruz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, ABD ile karşılıklı saygı ve yarar temelinde, geniş bir yelpazede çözüm ve işbirliği odaklı olarak birlikte çalışmayı önemsediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD gibi bir ülkenin terör örgütleriyle iç içe olmasını ve güvenlik konularında çifte standartlı yaklaşımını anlamlandırmakta zorlanıyoruz. Bu çerçevede ABD’den başta terörle mücadele olmak üzere ortak gündemimizdeki tüm konular ve sınamalarda müttefiklik ruhuna uygun davranışlarda bulunmasını bekliyoruz. Milletin Meclisinden bu mesajı iletmek istiyorum. İsrail-Filistin ihtilafında 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan, bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulması yoluyla bir çözüm için destek vermeye ve çaba göstermeye devam edeceğiz. Bölgemizde istikrarsızlığı körükleyen, barış ve güvenliği tehdit eden bu ihtilafın son bulması, İsrail dahil tüm bölge ülkelerinin yararına olacaktır.
Afganistan’da barış ve istikrarın temini için her türlü desteği sağlıyoruz. Çabalarımız Taliban’ın ülkede yönetimi ele geçirmesinden sonra da devam ediyor. Şu anda Kabil’de büyükelçiliği açık olan tek NATO ülkesiyiz. Barış sürecine destek olmak için İstanbul’da bir konferans düzenlenmesini öngördük. Bir yandan geçici hükümet ile kademeli bir angajman politikası izliyor, diğer taraftan da Afgan halkına yardımlarımızı sürdürüyoruz.”
Fuat Oktay, Somali’den Venezuela’ya, Filipinler’den Ukrayna’ya farklı coğrafyalarda barış ve istikrara katkıda bulunduklarını belirterek, Türkiye’nin, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarla dünyanın dört bir yanında hem sahada hem masada olduğu gibi aynı zamanda gönüllerde olduğunu söyledi.
Türkiye’nin bayrak taşıcıyı kuruluşu Türk Hava Yollarının (THY), APEX tarafından “World Class” derecelendirmesinde dünyanın en mükemmel 7 havayolundan biri olarak tescillendiğini de dile getiren Oktay, 372 uçaklık filosu ile dünyanın en fazla ülkesine uçan THY’nin, geniş ulaşım ağı ile Türkiye’nin aktif dış politika yaklaşımının somut tezahürlerinden biri olduğuna işaret etti.
Oktay, “Cumhurbaşkanımız liderliğinde dış politikada ülkemizin yumuşak gücünü sert güç unsurlarıyla harmanlayan akılcı bir yaklaşım sergiliyoruz. Tüm küresel meselelere yapıcı katkı sunarak ‘dünya 5’ten büyüktür’ sloganıyla ifade ettiğimiz daha adil bir dünya anlayışını hakim kılmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da bölgemizde ve dünyada, ecdadımızın, tarihimizin, medeniyetimizin bize işaret ettiği insan odaklı politikalarımızı uygulamayı sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Finansal serbestiye aykırı bir uygulamanın gündemimizde olması mümkün değildir; olmayacaktır.” dedi.