Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Bosphorus Otel’de 21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu’nda konuştu.
Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Bizler hakikatin kıvılcımının fikirlerin çarpışması ile ortaya çıktığını bilen, hangi bahiste olursa olsun istişare etmenin değerini müdrik bir takımız. 40 yılı aşan siyaset seyahatimizin her safhasında farklı yelpazeden işinin ehli beşerlerle konuşmaya, onlara istişareye, hassasiyet gösterdik. Bilhassa ülkemizin, milletimizin ve genel lideri olduğum siyasi partinin geleceğini ilgilendiren sorunlarda daha itinalı davrandık. Bu hassasiyetimizin olumlu sonuçlarını hem siyasi hayatımızda hem de devlet yönetimine dair konularda pek çok defa görme fırsatı bulduk. Kuruluş kademesinden itibaren AK Parti’nin belirleyici vasfı ortak akla kıymet vermesi, ortak akılla hareket etmesi olmuştur. Bugüne kadar yolumuzu yol haritamızı daima istişare ile sizlerden gelen katkıların rehberliğinde belirledik. Buradaki tüm iştirakçilerin içtenlikle ortaya koyduğu her kıymetlendirme, her alternatif bizim için pahalıdır, yol göstericidir.
MİLLETİMİZ AK PARTİ’Yİ BİR UMUT OLARAK GÖRDÜ: İki gün evvel milletimizin takdir ve tevveccühü ile iktidara gelişimizin 20. yıl dönümünü geride bıraktık. 14 Ağustos 2001 yılında kurduğumuz AK Parti, 15 ay üzere bir mühlet sonra 3 Kasım 2022 seçimlerinin çabucak akabinde ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendi. Milletimiz gerisi arkasına yaşadığı krizlerden ve siyasi istikrarsızlıklardan sonra Türkiye’nin en genç partilerinden olan AK Parti’yi bir umut olarak gördü. Yani bilhassa de parlamenter demokrasi noktasındaki tecrübesi vatandaşlarımıza yeni bir idare sisteminin de gereğini bilhassa icbar etti. Hamdolsun o günden bugüne milletimizin bize olan inancını zedeleyecek, umudunu kıracak, milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık.
DURUŞUMUZDAN TAVİZ VERMEDİK: 20 yıllık kesintisiz iktidarlarımızla çok partili siyasi hayatımızda elde edilmesi sıkıntı bir rekora imza attık. Bu süreçte elbette sayısız mahzurla, vesayetin oyunları ile ve hatta darbe teşebbüsüne kadar varan antidemokratik müdahale ile karşılaştık. Milletin bize sandıkta özgür iradesi ile tevdi ettiği emanete hiçbir vakit halel getirmedik. İçinde bulunduğumuz kaideler ne olursa olsun çabamızı sürekli hukuk ve demokrasi tabanında yürüttük. Gece yarısı bildirilerinin yayınlandığı, Cumhurbaşkanı seçilmemizin 367 garabeti ile engellendiği, partimizin uyduruk gazete küpürleri ile kapatılmak istendiği, siyaset mühendislikleri ile ulusal iradenin gasp edilmeye çalışıldığı periyotlarda bile bu duruşumuzdan taviz vermedik. Partimizi ve demokrasimizi maksat alan tehditler karşısında tahlili öteki yerlerde değil, sürekli ve yalnızca milletin hakemliğinde aradık.
TÜRKİYE’Yİ DÖNÜŞTÜRÜRKEN ELBETTE KENDİMİZİ DE İHMAL ETMEDİK: Biz birincilerin, kırılması güç rekorların partisi olmanın yanında Türkiye’de siyasetin parametrelerini de kökten değiştirmiş bir siyasi teşekkülüz. Türk siyasetinde açtığımız o pak sayfayı hizmetlerle, yatırımlarla, projelerle, demokrasi tarihimize altın harflerle yazılan ıslahatlarla doldurduk. Türkiye’yi ve Türk siyasetini yeni baştan dönüştürürken elbette kendimizi de ihmal etmedik, etmiyoruz. Kuruluş prensiplerimizden taviz vermeden, milletimizin taleplerine ve günün kaidelerine nazaran partimizi takımımızı ve siyasetimizi de yeniliyoruz. Bir ayağımızı kadim kıymetlerimize sabitlerken başkası ile daha hoşun, daha uygunun, daha yeninin, daha yararlının peşinde koşuyoruz. Tıpkı ulu bir çınar üzere köklerimiz derinlere indikçe hamdolsun kollarımızla büyüyor, serpiliyor ülkemizle birlikte gönül coğrafyamıza ulaşıyor. Bugün muhafazakar devrimci derken, bir tenakuzu yahut paradoksu değil merhum Yahya Kemal üzere, kökü mazide olan atiyi söz ediyoruz. Millet ve parti olarak geçmişi reddetmeden, maziye sırtımızı dönmeden mevcut kazanımlarımızın üzerine geleceği inşa etmekten bahsediyoruz. Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun çıkış noktasını da işte bu yaklaşım oluşturuyor.
TÜM VATANDAŞLARIMIZI TÜRKİYE YÜZYILI’NA SAHİP ÇIKMAYA DAVET EDİYORUM: Dikkat ederseniz vizyonumuzu kamuoyumuzla paylaşırken öbürleri üzere emrivaki yapmadık. Ülkemizin gelecek asrına damga vuracak bu vizyonu 85 milyon olarak daima bir arada şekillendirelim istedik. Türkiye’ye dair hayali, ideali, teklifi olan kim varsa hiçbir ayrım yapmadan herkesin katkısını almayı istek ediyoruz. Bu anlayışla 81 vilayetimizde ve ilçelerinde düzenleyeceğimiz kapsamlı toplantılar vasıtasıyla vatandaşlarımızın tekliflerini dinleyecek, Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizle birlikte tekemmül ettireceğiz. Türkiye Yüzyılı ekseninde yapılacak tartışmalarla ortaya çıkacak sinerji partimizin yanı sıra Türk siyasetine de yeni bir perspektif kazandıracaktır. Bu toplantının tıpkı vakitte iştirakçi demokrasi mefkuremizin en hoş örneklerinden birini teşkil edeceğine inanıyorum. Tüm vatandaşlarımızı değerli fikirleri ile temkit ve teklifleri ile bu sürece dayanak vermeye, Türkiye Yüzyılı’na sahip çıkmaya davet ediyorum. Foruma iştirak eden siz dostlarımızın da katkılarını beklediğimizi burada söz etmek istiyorum.
SİYASET, USTA BİR SATRANÇ OYUNCUSU ÜZERE BUGÜNDEN YARINI PLANLAMAK DEMEKTİR: Günü kurtarmak bugünü savuşturmak için siyaset yapılmaz. Siyaset, usta bir satranç oyuncusu üzere bugünden yarını planlamak demektir. Yaptığınız atılımların nereye varacağını kestiremiyorsanız kendinize ve ülkenize bedel ödetmeniz kaçınılmazdır. Bunun için dünyanın ve siyasetin gidişatını güzel okumanız, insanlığın yaşadığı kırılmaları güzel tahlil etmeniz gerekiyor. Global ölçekte meydana gelen her hadisenin bölgesel ve mahallî seviyede de tesirlerinin olduğunu biliyoruz. Şöyle yakın tarihe bir baktığımızda 11 Eylül saldırısından 2008 finansal krizine, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk hareketlerinden Covid-19 salgınına kadar pek çok hadisede bu hakikate tekraren şahitlik ettik.” (HABER MERKEZİ)