Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, milletvekili seçildiği Mersin’de basın mensuplarıyla buluştu. Suphi Öner Öğretmenevi’ndeki buluşmada konuşan Bakan Nebati, Türkiye’nin her bölgesinde hiçbir ayrım gözetmeden hizmet ettiklerini söyledi. Yapay anketlere ve karalama kampanyalarına karşın Türk milletinin 21 yıldan bu yana olduğu üzere 14 Mayıs tarihinde de bir sefer daha yanlarında durduğunu vurgulayan Nebati, “Hamdolsun Meclis çoğunluğunu Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Cumhur İttifakımıza, yani Türkiye’de istikrarın ve istikbalin neferleri olan bizlere teslim etmiştir. Bizler de bu gönül borcumuzu, önümüzdeki 5 yıl boyunca Mersin’imiz ve ülkemiz için durmadan çalışarak inşallah ödeyeceğiz. Birileri bizi kışkırtmaya çalışsa da biz buraya arbede etmeye değil, hizmet etmeye geldik” diye konuştu.
“TÜRKİYE YÜZYILI’NI GÜÇLÜ EĞİTİM ORDUMUZLA ‘EĞİTİM YÜZYILI’ HALİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
21 yıldan bu yana karşılaştıkları her imtihandan güçlenerek çıkmayı başardıklarının altını çizen Bakan Nebati, “6 Şubat’taki zelzele felaketleri sonrasında da birileri afet bölgesinde turist üzere gezerken, bizler milletimizin yanına koştuk. 60 gün boyunca neredeyse aralıksız zelzele bölgesinden çıkmadık. Üretimi tamamlanan birinci köy meskenlerinin teslimatını şimdiden gerçekleştirdik. Defne Hastanesini inşa ettik. Birçok devletten daha fazla bir nüfusa ve daha geniş bir alana sahip olan afet bölgesini yeni baştan inşa çalışmalarını kısa müddette bitireceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insanımızın refahını merkeze alarak, eser ve hizmet siyasetimizden asla taviz vermeyeceğiz. Son devirde de bu çerçevede kıymetli adımlar attık. 1 milyon küçük esnafımızın prim ödeme gün sayısını 7 bin 200 güne indirdik. Gençlerimizin yıllık 150 bin liraya kadarki gelirlerinden vergi almıyoruz. Çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarında yaptığımız yüksek oranlı güzelleştirmelerle refah kaybına pürüz oluyoruz. İnşallah temmuz ayında çalışanlarımızı ve emeklilerimizi daha da rahatlatacağız. EYT düzenlemesini asrın felaketine karşın yürürlüğe koyduk, vatandaşlarımıza verdiğimiz kelamı tuttuk. En düşük memur maaşını 22 bin lira düzeyine yükseltiyoruz. Maaşlardaki bu artışları otomatik olarak memur emeklilerine de yansıtacağız. Kamu çalışanlarımızın fiyatlarında refah hissesi dahil yüzde 45 artışa gittik. 45 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. 3 bin 500 engelli öğretmen atamamızı yaptık. Böylelikle son 10 yılda 12 bin 98 engelli öğretmenimizi öğrencileriyle buluşturduk. Türkiye Yüzyılı’nı inşallah güçlü eğitim ordumuzla ‘eğitimin yüzyılı’ haline dönüştüreceğiz” tabirlerini kullandı.
Gelecek devirde Türkiye’nin ürettiği doğal gaz ve petrol gelirlerinden ayrılacak kaynakla Aile ve Gençlik Bankası kuracaklarını lisana getiren Nebati, “Aile Kalkanı Programı’yla konut hanımlarından çocuklarımıza ve gençlerimize kadar tüm aile fertlerine takviye vereceğiz. Konutlarımızın yükünü çeken mesken hanımlarına emeklilik hakkı getiriyoruz. Emekli olmak isteyen konut hanımlarının primlerinin üçte birini biz karşılayacağız. Kimi hibe, kimi faizsiz kredi halindeki maddi takviyelerle gençlerimizi hayata hazırlıyoruz. Her ailede en az bir kişinin istihdama katılmasını temin edeceğiz” biçiminde konuştu.
“MİLLETİMİZİN AKLIYLA ADETA ALAY EDİYORLAR”
Muhalefeti de eleştiren Nebati, “Alın terinin, icraatın ne demek olduğu hakkında zerre bilgisi, deneyimi olmayanlar, milletimizin aklıyla adeta alay ediyor. Bol keseden bol sıfırlı sayılar savurarak kısa yoldan göz boyamaya çalışma acizliğine düşüyor. Kendini uyanık sanan bu keskin zekalılar hangi cüretle afaki hayallerle milletimizi kandırmaya çalışıyor? Tek kederleri oy devşirmek. Bedeli omurgayı feda etmek, ortada prensip, bedel, duruş namına bir şey bırakmamak da olsa ayran gönülleri her masada yancı. Bir gün terör örgütünün sözcüsü üzere konuşuyorlar, sonraki gün çok sağcı oluyorlar, sonraki gün dindar kesilmeye karar veriyorlar, daha sonra laikliğin tek bekçisi kesiliyorlar. Bu türlü bir siyaset, bu milletin vicdanında, hissiyatında, fikriyatında yer bulamaz. İsterdik ki bu seçim süreci prensipli, pak bir rekabet içinde ilerlesin. İsterdik ki bu millet için hayırda yarışın ve bu uğurda tez etmenin hengamesini verelim. Fakat milletçe maalesef son derece yozlaşmış bir seçim kampanyası yürüten bir muhalefetle imtihan oluyoruz. Tüm bu gerçeklerin farkında olan insanımız inanıyorum ki 28 Mayıs tarihinde, 14 Mayıs’ta başladığı işi tamamlayacak, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na damgasını vuracaktır. İnanıyorum ki Fatih’in İstanbul’u fethettiği gün olan 29 Mayıs gününe milletimizin sağlam iradesi ve Allah’ın müsaadesiyle demokrasi tarihimize büyük Türkiye zaferi olarak geçecek olan bir büyük zaferle uyanacağız” diye konuştu.