Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) verilerinden yapılan derlemeye göre, geçen yıl 120 ülkeye 5 bin 500 ton çay ihraç edildi. Söz konusu dış satımdan 19 milyon 575 bin 574 dolar gelir sağlandı.
Belçika, Almanya, ABD, KKTC, Hollanda ve Fransa, çay satımından en çok gelir elde edilen ülkeler oldu.
Bu dönemde Belçika’ya 6 milyon 881 bin 569, Almanya’ya 2 milyon 240 bin 541, ABD’ye 1 milyon 372 bin 633, KKTC’ye 1 milyon 227 bin 827, Hollanda’ya 875 bin 429, Fransa’ya ise 841 bin 52 dolarlık çay satıldı.
Bir önceki yıldan farklı olarak Hırvatistan, Litvanya, Mısır ve Macaristan’ın da aralarında bulunduğu 16 ülkeye daha bu dönemde çay gönderildi.
Geçen yıl gerçekleştirilen çay ihracatı, 4 bin 750 ton çay karşılığı 17 milyon 436 bin 542 dolar kazanç sağlanan 2020 yılına göre miktarda yaklaşık yüzde 16, değerde ise yüzde 12 artmış oldu.
Türkiye’nin çay ihracatının yaklaşık yüzde 50’lik kısmı ise Rize’de faaliyet gösteren firmalar tarafından gerçekleştirildi.
DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Türkiye’nin çay ihracatında Avrupa ülkelerinin başı çektiğini söyledi.
Çay ihracatının her yıl yükseldiğini vurgulayan Gürdoğan, bunun yanında ülke çeşitliliğinin de artmaya devam ettiğini aktardı.
Gürdoğan, çayın Avrupa ülkelerinde ağırlıklı olarak Türk vatandaşları tarafından tüketildiğini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Son yıllarda ülkemize gelen turistlerin Türk çayını tüketmeleri ve kalitesini görmeleri üzerine yabancı nüfusta da tüketim alışkanlığı her geçen gün artıyor. Ülke çeşitliliğinin artması ile İngiltere, ABD, Uzak Doğu ve Orta Doğu ülkelerine de çay ihracatımız her geçen yıl gelişme kaydediyor. Buna rağmen ihracat rakamlarını yine de yeterli görmüyoruz, ürün çeşitliliği ve ambalaj kalitelerinin artırılarak ülkemizde üretilen çayın en az yüzde 50’sinin ihraç edilebilir boyuta ulaşması gerektiğine inanıyoruz.”
Hiçbir ithal girdi ihtiva etmeyen, milli ürün olan ve net döviz girdisi sağlayan çay bitkisinin sadece çok az bir kısmından içecek olarak faydalanıldığına işaret eden Gürdoğan, şöyle konuştu:
“Oysa ki çok önemli kimyevi ürün içerikleri ihtiva eden çay bitkisinin diğer yaprak kısımlarından kozmetik ve kimya sanayisi için çok önemli ürünlerin üretilme imkanı bulunuyor. Dolayısıyla bölgemizdeki üniversiteler ile yapılacak AR-GE çalışmaları ile çay bitkisinden inovatif ürünlerin üretilip ihraç edilme imkanlarının araştırılması gerekiyor. Çay bitkisinden üretilen birçok kozmetik ürün ülkemize ithalat yoluyla giriyor, çok önemli katma değer ihtiva edecek bu minvaldeki ürünlerin üretilip ihraç edilmesiyle ülkemize önemli döviz girdisi sağlanabilir. Yıl boyu yaprağını hiç dökmeyen çay bitkisinden birçok yan ürün üretme potansiyeli bulunuyor. Bu durumu mutlaka dikkate almalıyız.”
Gürdoğan, çay ihracatının her geçen yıl artış göstermesinde ÇAYKUR’un yurt dışı pazarlarda yaptığı tanıtım çalışmalarının önemli katkısı olduğunu sözlerine ekledi.