Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arnavutluk’ta yayımlanan Panorama Gazetesi için kaleme aldığı makalede, Türkiye’nin, Balkanlar’ın ayrılmaz bir parçası, Balkanlar’ın da Türkiye’nin vazgeçilmez bir ilgi alanı olduğunu belirtti.
Ortak tarih ve kültürün, Türkiye’nin Balkanlar’a bakışını şekillendirdiğini, Türkiye’nin özellikle son yirmi yıl boyunca Balkan ülkeleriyle daha sıkı ve dostane ilişkiler geliştirmek için elinden geleni yaptığını ifade eden Erdoğan, Arnavutluk’un, bu bakış açısının tam merkezinde bulunduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Arnavutluk’u hem bir dost hem de doğal bir müttefik olarak gördüğünü, Arnavutluk’taki refah artışının ve istikrarın, tüm bölgede barışa ve huzura hizmet edeceğine inandığını ifade etti.
Bu bakımdan Türkiye’nin, dost ve kardeş Arnavutluk’un gelişimi ve güvenliği için her zaman en içten ve samimi duygularla sonuna kadar desteğini sürdürmekte de kararlı olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu iradenin bir sonucu olarak, Arnavutluk, Türkiye’nin Balkanlar’daki ilişkilerinin en istikrarlı ve olumlu seyrettiği ülkelerden biri haline gelmiştir. Türk dış politikasının ‘üst düzeyli siyasi diyalog’ ilkesi bağlamında Arnavutluk ile ilişkiler her yıl çeşitlendirilmekte ve derinleşmektedir. Ülkelerimiz arasındaki sosyal, kültürel ve ekonomik alanlardaki iş birlikleri her geçen yıl artmaktadır. 6 Ocak 2021’de Başbakan Edi Rama’nın Türkiye ziyaretinde imzalanan anlaşmalar yeni ve tarihi bir başlangıç noktası olmuştur. Bu ziyaret neticesinde Türkiye ile Arnavutluk arasında yıllardır gündemde olan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulmasına dair ortak bildiri imzalanmış, iki ülke arasındaki münasebetler stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmiştir.”
Erdoğan, bu gelişmeye ek olarak İşkodra’daki Osmanlı dönemi eserlerinden Kurşunlu Cami’nin, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmesine ilişkin protokol ile iki ülke eğitim bakanları arasında iş birliği anlaşmasının imzalandığını anımsattı.
Eğitim anlaşmasının, Arnavutluk’ta Türkçe dersini ve Türkiye’de Arnavutça dersini seçebilme imkanı sunduğu gibi özel eğitim, eğitim teknolojileri, burslar ve öğretmen değişim programlarını da içerdiğine dikkati çeken Erdoğan, bu gelişmeleri iki ülke arasındaki hem kültürel hem siyasi ve ticari ilişkilerin kuvvetlenmesi adına büyük bir fırsat olarak gördüklerini aktardı.
Dünya ekonomileri salgınla boğuşulan böylesi zor bir dönemden geçerken bile Türkiye’nin, 11 Balkan ülkesiyle 2021 yılındaki dış ticaretinin bir önceki yıla oranla yüzde 37’lik artış gösterdiğini, önümüzdeki dönemde ticari ilişkilerin katlanarak büyümesini beklediklerini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye ve Arnavutluk arasındaki ikili ticaret hacmi 700 milyon dolar civarındadır. Öncelikli hedefimiz bu hacmi en kısa süre içerisinde 1 milyar dolar civarına çıkartmaktır. Türkiye’nin müteahhitlik hizmetleri de dahil olmak üzere Arnavutluk’ta 3,5 milyar doların üzerinde yatırımı bulunmaktadır. Ticari ilişkilerin gelişip bu rakamlara ulaşılmasında, 2008 yılından bu yana yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşması’nın katkısı büyüktür. Arnavutluk’ta, 600’e yakın kayıtlı Türk firması faaliyet göstermekte ve bu firmalar üretime katkı sunduğu gibi yaklaşık 15 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Türkiye, bu rakamlarla Arnavutluk’taki en büyük yabancı yatırımcılardan biridir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeler arasındaki ilişkilerin, ticaretin ötesinde insani boyutuyla da dikkat çekici olduğuna değindi.
Salgınla birlikte sağlık diplomasisi ve yatırımlarının, iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir ivme kazandırdığına işaret eden Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:
“Geçtiğimiz yıl Kovid-19 virüsü nedeniyle dünya genelinde karşılıklı ticaret ve turizm faaliyetleri olumsuz etkilense de Türkiye, dünya genelinde 157 ülkeye medikal ekipman ve aşı yardımı sağlamıştır. Bu kapsamda Arnavutluk’ta 70 milyon avro maliyetle inşa edilen 150 yatağı, 6 ameliyathanesi ve 6 polikliniği bulunan Türkiye-Arnavutluk Fier Dostluk Hastanesi 68 günde tamamlanmış ve 21 Nisan 2021’de açılışı yapılmıştır. Arnavutluk’ta 26 Kasım 2019’da 6,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 50’den fazla kişinin ölümüne, 3 binden fazla kişinin yaralanmasına sebep olan ve 11 belediyenin altyapısına zarar veren deprem felaketinde, Türkiye, kardeş Arnavutluk’a yardım elini uzatan ilk ülkelerden biri olmuştur. Arnavutluk vatandaşlarının enkazdan kurtarılması için süratle arama kurtarma ekipleri gönderilmiştir. Deprem yaralarını bir nebze olsa da sarabilmek için, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından Arnavutluk’un Laç şehrinde, mağdur olan aileler için 500’den fazla konut inşa edilmiştir. İnşa edilen konutlar bugün teslim edilecektir.”
Erdoğan, Türkiye’nin birçok resmi kurumunun kültürel ve tarihi bağları kuvvetlendirmek adına Arnavutluk’ta faaliyetlerini istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü anımsattı.
TİKA’nın, Arnavutluk’ta 1996’dan bugüne kadar 546 proje ve faaliyet gerçekleştirdiğini, öncelikli olarak, Arnavutluk’taki birçok tarihi eserin restorasyonuna destek verdiğini hatırlatan Erdoğan, ayrıca Türkiye-Arnavutluk arasındaki iş birliğine katkı sağlayacak tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim alanlarında ve belediyecilik hizmetlerinin iyileştirilmesi için maddi destek sunduğunu vurguladı.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının, “Türkiye Bursları” markasıyla Balkanlar’dan gelen öğrencilere Türkiye’de eğitim görmeleri için burs hizmeti sunduğunu, Türkiye Bursları’nın 2021 yılında 178 ülkeden 165 bin 511 başvuru aldığını aktaran Erdoğan, bugün 170 ülkeden 15 bin öğrencinin Türkiye’de eğitim gördüğünü, Arnavut öğrenciler bu burslardan büyük oranda faydalandığını ve eğitim-öğretim faaliyetlerini Türkiye’de sürdürdüğünü bildirdi.
Yunus Emre Enstitüsünün, ilk ofisini Saraybosna’da açtığına ve hızlı bir şekilde tüm Balkanlar’a yayıldığına dikkati çeken Erdoğan, “Enstitünün, Arnavutluk’ta İşkodra ve Tiran’da olmak üzere iki ofisi bulunmaktadır. Türkçe öğrenmek isteyen, Türk kültür ve sanatını daha yakından tanımak isteyen Arnavut kardeşlerimiz bu ofislerde her türlü desteği bulabilir. Türkiye, Arnavutluk’taki eğitim hizmetlerine katkı sunmayı kendine bir görev olarak bilmektedir. Dünya genelinde 416 eğitim kurumu ve 50 binin üzerinde öğrencisi bulunan Türkiye Maarif Vakfı’nın Arnavutluk’ta 8 okulu mevcuttur. Okul sayısını gelecekte daha da artırmayı temenni ediyoruz Tüm bu ticari ve insani boyuta ilaveten Türkiye ve Arnavutluk güvenlik alanında da önemli bir işbirliği örneği sergilemektedir. Arnavutluk, bir Türk firması tarafından üretilen anti-drone sisteminin ilk alıcısı olduğu gibi Arnavutluk Parlamentosu ve Savunma Bakanlığı Türk İHA ve SİHA’ların tedariki için 9,7 milyon dolarlık (8,2 milyon avro) ek bütçeyi onayladığını duyurmuştur.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, iki ülke arasında terörizm, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi güvenlik meselelerinde de temasların artırıldığını dile getirdi.
Ayrıca siber ve dijital suçlarla mücadelede ilgili emniyet güçleri ve içişleri bakanlıkları nezdinde gerektiğinde iş birliklerinin yürütüldüğünü bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye, Arnavutluk’ta hala varlığını koruyan FETÖ ile ortak mücadele konusundaki ısrarını, ikili ilişkilerde devamlı olarak gündeme getirmektedir. Bu terör yapılanmasının Arnavutluk’taki faaliyetlerinin kısıtlanması ve örgüt mensuplarının Türkiye’ye teslim edilmesi için ilgili Arnavut makamlarıyla istişareler yürütülmektedir. Türkiye’de darbeye teşebbüs etmiş böylesi hain bir örgütün, Arnavutluk’ta faaliyet göstermesi, Türk halkını üzmektedir. Ayrıca bu örgütün Arnavutluk’ta da benzer eylemlere girişme tehdidi bulunmaktadır. Tüm bunlar göz önüne alındığında Türkiye ile Arnavutluk arasındaki dostane ilişkilerin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda en verimli döneminde olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’nin, bölgede ve daha geniş coğrafyada Arnavutluk’un en önemli stratejik ortağı olduğu düşünüldüğünde iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için çok fazla imkan vardır. Türkiye ve Arnavutluk, özellikle turizm, eğitim, savunma, dijitalleşme, gıda, tarım, hayvancılık, ormancılık, su, balıkçılık gibi farklı alanlarda iş birliklerini artırmalıdır.
Türkiye, Arnavutluk ile birebir ilişkilerinin yanı sıra Arnavutluk’un NATO’daki varlığını önemsediği gibi son yıllarda durma noktasına gelen AB üyelik sürecine de destek vermekte, Arnavutluk’un uluslararası alandaki en yakın dostlarından biri olma rolünü üstlenmektedir. Umuyorum ki Türkiye ve Arnavutluk kazan-kazan ilkesi temelinde bir dostluk ve ortaklık ilişkisini gelecek nesillere çok daha güçlü şekilde aktaracak ve bu iş birliği daha güzel günlere yelken açacaktır.”