2022 yılı asgari ücreti belirlenirken, asgari ücrete kadar olan kazançların vergi dışı bırakılması konusunda da tarihi bir adım atıldı. Çalışanlar ve işletmeler bu sayede önemli kazanım elde ettiler. Net asgari ücret yüzde 50.5 oranında artarak 2 bin 825,90 TL’den 4 bin 253.4 TL’ye çıkartılmasına karşın, asgari ücretle çalışan işçinin işverene maliyetindeki artış yüzde 39.9 oldu. Böylece işverenin maliyeti 4 bin 204 TL’den 5 bin 880 TL’ye yükseldi.
Peki bu nasıl sağlandı? Tüm çalışanların asgari ücrete kadar olan kazançları üzerindeki gelir vergisi ve damga vergisinin kaldırılması sayesinde işverenin yükü daha fazla ağırlaştırılmadan, işçinin cebine giren net ücret daha yüksek artırılabildi.
Asgari ücret vergi dışı bırakılmasaydı 4 bin 253.70 TL’lik net ücrete ulaşabilmek için şu an 3 bin 577.50 TL olan brüt asgari ücretin 5 bin 385 TL’ye çıkartılması gerekiyordu. Asgari ücretten 282.70 TL gelir vergisi, 40,90 TL de damga vergisi alınacaktı. Asgari ücretin işverene maliyeti de 6 bin 327,40 TL’ye çıkacaktı. Yani işverenin maliyeti yüzde 50,5 oranında artacaktı.
İŞÇİ BAŞINA 323 TL VERGİ AVANTAJI
Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla asgari ücretlilerden gelecek yıl alınması gereken 323 liraya kadar olan gelir vergisi ve damga vergisinden vazgeçilecek. Verginin kaldırılması nedeniyle brüt asgari ücret bu tutarda azaldığı için işverenin maliyeti de 448 lira azaldı.
TÜM ÇALIŞANLARA YANSIYACAK
Asgari ücrete kadar olan kazançların vergi dışı bırakılmasından, işçi ve memur olmak üzere bordro ile çalışan herkes yararlanacak. Gelecek yıl tüm çalışanların 5004 liraya kadar olan brüt kazançları vergi dışı bırakılacak. Bu sayede bekâr işçi ve memurun eline geçen net ücret 323 lira artacak.
Evli, eşi çalışmayan ve çocuklu çalışanlar, asgari geçim indirimi (AGİ) yoluyla mevcut sistemde de daha az vergi ödüyorlar. Dolayısıyla asgari ücretin vergi dışı bırakılması evli ve çocuklu çalışanların ücretlerindeki artış daha az olacak.
AGİ UYGULAMASINA GEREK KALMAYACAK
Asgari geçim indirimi, geçmişte fiş fatura toplanarak alınmakta olan vergi iadesinin kaldırılması üzerine 2008 yılında uygulamaya konuldu. AGİ’nin anlamı asgari ücret tutarındaki kazançlardan kesilen verginin bir kısmının iadesini sağlamaktır. AGİ yoluyla bekâr çalışanlara, kesilen verginin yüzde 50’si, eşi çalışmayan ve üç çocuklu çalışanlara ise yüzde 100’ü iade ediliyor.
Artık asgari ücrete kadar olan kazançlardan gelir vergisi kesilmeyeceği için AGİ uygulaması da yeni yıldan itibaren sona erecek.
Tabloda da görüldüğü gibi, mevcut vergileme sistemi devam etseydi brüt asgari ücret 5 bin 4 TL yerine 5 bin 385 TL olacaktı. Bu ücretten sigorta primleri düştükten sonra kalan matrahın yüzde 15’i oranında gelir vergisi (686.60 TL), binde 7.59’u oranında da (40,90 TL) damga vergisi olmak üzere toplam 727,50 TL vergi kesilecekti. Gelir vergisinin 403,90 TL’lik kısmı asgari geçim indirimi yoluyla iade edilecekti. İşçi ayrıca 282,70 TL gelir vergisi ve 40,90 TL damga vergisi ödeyecekti. İşçinin eline geçen net ücret ise 4 bin 253 TL olacaktı.
Yeni sistemde 727,50 TL tutarındaki gelir vergisi ve damga vergisinden vazgeçileceği için asgari geçim indirimine de gerek kalmayacak. İşçinin eline geçen net ücret yine 4 bin 253 TL olacak.
NET ÜCRET ALANLARA YANSIYACAK MI?
Özel sektörde çalışanların bir kısmı brüt ücret üzerinden, bir kısmı ise net ücret üzerinden çalışıyor. Asgari ücrete kadar olan kazançların vergi dışı bırakılması brüt ücret üzerinden çalışanlara aynen yansıyacak.
Net ücretle çalışanlara yansıtılıp yansıtılmayacağı konusunda tereddüt yaşandığı görülüyor. Asgari geçim indirimi ilk gündeme geldiğinde de net ücretle çalışanların AGİ’den yararlanıp yararlanamayacağı konusunda tartışma yaşandı. Maliye Bakanlığı, o tarihte yayımladığı 265 Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne açık hüküm koyarak belirsizliği giderdi. Tebliğde, “Net ücret üzerinden anlaşmak suretiyle çalışanlar da asgari geçim indiriminden yaralanacak olup, hesaplanan vergiden mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarları net ücretleri ile birlikte ücretliye ödenecektir” denildi.
AGİ uygulamasını sona erdirmek üzere önümüzdeki günlerde TBMM’ye bir kanun teklifi gelecek. Kanun teklifinde ya da daha sonra yayımlanacak tebliğde bu konuya açıklık getirilerek belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekir.