Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bitlis’i gezdi.
AKP’lilerle çay içtikten sonra toplu açılış törenine katılan Kurum, Türkiye’nin on yıllarca süren o makus talihini beraber değiştirdiklerini iddia etti.
Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
“On yıllar boyunca unutulan, ihmal edilen yerlere AK Parti iktidarlarıyla sayısız hizmetleri getirdik. Bitlis’in köylerine yolu, suyu sizlerin dualarıyla getirdik. Bitlis’imizin modern okullara, üniversitelere, sağlıklı konutlara kavuşması için, parklara, bahçelere vatandaşların huzur içinde zaman geçirmesi için projeler yaptık. Çalışmalarımızın merkezinde hep insanımız oldu, milletimiz oldu. Çocuklarımızın gülüşlerini, analarımızın dualarını, babalarımızın takdirlerini her şeyin üstünde gördük. Biz sadece milletimizi dinledik. Karşımızdakiler de projelerimizi duyduklarında ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ dediler. Temeller attık ‘durdururuz’ dediler. Muhalefet bir türlü iktidara gelemeyince, son 20 yıldır milletimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza iktidarı verince adeta siyasi bir buhrana yakalandılar. Tabiri caizse raydan çıktılar, zaten bozuk olan ayarları, sinirleri, dengeleri daha da bozuldu! Proje yerine video çekip fragman yayınlıyorlar, temel atmak yerine tweet atıyorlar, gerçek hayatı da sanal dünyadan ve algıdan ibaret sanıyorlar. Milletin de bu laf kalabalığına inanmasını bekliyorlar.”
Ankapark açıklaması
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın 2 gün önce sosyal medya hesabından Ankapark’ın görüntülerini paylaşmasına değinen Kurum, şu ifadeleri kullandı:
“Kaderine terk edilen Ankapark’ın bu görüntülerini verirken hiç mi içiniz sızlamadı, bu görüntülerde sizin hiç mi sorumluluğunuz yok? Yolunuza sürekli algı üreterek mi devam edeceksiniz? Oysa Ankaralı hemşerilerimiz sizden hizmet, eser, proje bekliyor. İşte millete hizmeti şeref bilenler bugün Bitlis’te, tarihi adımlar atıyor. Vatandaşımız haklı olarak soruyor. Ankara’nın merkezinde çocukluğumuzun geçtiği o bölgede şöyle çocuklarımız, yavrularımız, parklar, bahçeler, oyun alanları içinde koşup eğlenseydi kötü mü olurdu? Her yaştan kardeşimiz bu yeşil alandan, sosyal alandan istifade etseydi kime ne zararı olacaktı? Sizin bu inatlaşmanızın faturasını Ankara’nın gençleri, çocukları ödedi, hala da ödüyorlar. Yazık değil mi? Yapılmış bir hizmeti beğenirsin ya da beğenmezsin belediye başkanı olarak senin görevin o hizmeti, kamunun yararına, milletin faydasına sunmaktır. Sizden beklenen, Ankara’yı sosyal medyaya konu etmeniz, mahkum etmeniz değildir. Bunlar bırakın millet için hizmet üretmeyi, eser üretmeyi yapılmış bir eseri bile korumaktan acizler.”
“Burası sadece bir Ankapark meselesi değildir. Burası bir zihniyet meselesidir, CHP zihniyeti meselesidir. Üzülerek görüyoruz ki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı da CHP zihniyetine çok kolay intibak etmiş, bu zihniyetin kodlarına, geleneklerine, tarihine mahkum olmuştur.” diyen Bakan Kurum, şu değerlendirmeleri paylaştı:
“Şimdi Ankara Büyükşehir Belediyesinin önünde iki seçenek var, ya geçmişi, mahkeme süreçlerini, park ile ilgili yersiz tartışmaları, sosyal medyadaki algı çalışmalarını bir kenara bırakacaksınız. Ankaralı kardeşlerimizin rızasıyla yapılan projeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunacak, binlerce Ankaralı kardeşimize bu projede istihdam sağlayacaksınız ve burayı yükselen Ankara’mızın en güzide mekanlarından biri haline getireceksiniz. Ya da yine her fırsatta arkasına sığındığınız ‘engelleniyoruz’ yalanına sarılacak, burayı bir çöküntü alanı olarak bırakacaksınız. Şimdi soruyorum. Bu iki seçenekten hangisini tercih edeceksiniz? Bu alanı Ankaralı kardeşlerimizin hizmetine mi sunacaksınız? Yoksa 3 yıldır yaptığınız gibi burayı çürümeye mi terk edeceksiniz? Burayı, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da siyasi ikbaliniz için bir malzeme olarak kullanmaya devam mı edeceksiniz? Biz bu sorularımızın cevaplarını milletimiz gibi merakla bekliyoruz. Bunun sonuna kadar da takipçisi olacağız. Buradan, Selçuklu şehrinden açık ve net söylüyorum. Biz bugüne kadar Bitlis’imizde, İstanbul’umuzda, Ankara’mızda, 81 ilimizde hiçbir alanın, projenin sahipsiz kalmasına asla müsaade etmedik, bundan sonra da asla müsaade etmeyeceğiz.”