Bakanlık, “Bölgelere Göre Tarım Sektöründe İklim Değişikliğine Uyum ve Azaltım Konusunda Mevcut Durum ve Çözüm Önerileri” konulu çalışma gerçekleştirdi.
Buna göre, Akdeniz Bölgesi’nde aşırı sıcaklık, kuraklık ve beklenmeyen hava olayları nedeniyle oluşan afetlerle biyoçeşitliliğin azaldığı, verimde kayıplar yaşandığı belirlendi.
Bu nedenle üreticinin ürünlerini değerinde pazarlayabileceği etkin bir yapının kurulması, Bakanlığın öncülüğünde ülkesel ve il bazında üretim desenine göre tarımda iklim değişikliğine uyum eylem planı oluşturulması, canlı rüzgar perdeleri kurulması, iklim dostu tarımsal destekleme modeli uygulanması, iklim değişikliği konusunda taşra personeline eğitimler verilmesi, anız yakılmalarının önüne geçilmesi ve hayvansal gübre yönetim sistemleri kurulmasının da aralarında olduğu öneriler paketi oluşturuldu.
İç Anadolu Bölgesi’nde artan kuraklık sebebiyle bitkisel üretim değerlerindeki gerilemenin hayvan yemi bulma sıkıntısına dönüştüğü tespit edildi.
İklim değişikliğine uygun ürün deseninin ve ekim nöbeti sistemlerinin belirlenerek uygulanması, canlı rüzgar perdeleri kurulması, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara dayanıklı çeşitlerinin kullanım alanlarının artırılması, tarımsal biyoçeşitliliğin korunmasına yönelik faaliyetler yürütülmesi, yeşil ve organik gübreleme yaygınlaştırılması ve iklim dostu tarımsal destekleme modeli oluşturulması önerildi.
Marmara Bölgesi’nde de makineli tarımın yaygın olmasının mera ve otlakların daralmasına yol açtığı vurgulandı.
Bölge için çözüm önerilerinde, meyve bahçeleri tesislerinin artırılması, aşırı ve düzensiz otlatmanın engellenmesi ve sulama yönetimi konusunda çiftçi eğitiminin sağlanması gerektiği belirtildi.
Toprak tahliline dayalı gübreleme yapmaları doğrultusunda çiftçilerin eğitilmesi, kuraklığa dayanıklı çeşitlerin desteklenmesi, rüzgar perdesi ile iklim dostu tarım projelerin yaygınlaştırılması, yağmur hasadı projelerinin desteklenmesi ve toprak işlemesiz tarımın yaygınlaştırılması da öneriler arasında yer aldı.
Ege Bölgesi’nde, iklim değişikliğinin tarım sektöründe en önemli etkisinin kuraklık olduğu raporlandı.
Bölge genelinde basınçlı sulama sistemlerinin artırılması ve vahşi sulamanın önlenmesi, izinsiz kuyu açma faaliyetlerinin daha çok denetlenerek cezaların artırılmasının sağlanması, su yönetimi açısından vurgulanan hususlar arasında dikkati çekti.
Yörede ayrıca iklim şartlarına uygun kaba yem ekimi yapılması ve hayvancılık işletmelerinin buna göre planlanması, su tasarrufu sağlayan sistemlerin yaygınlaştırılması gibi öneriler belirlendi.
Sıcaklık rejimindeki dalgalanmalar nedeniyle verimde azalmaların yaşandığı Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise çayır mera ıslah çalışmalarına ödenek verilmesi önerildi.
Bunun yanı sıra araştırma enstitülerince geliştirilen dayanıklı çeşitlerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasına hız verilmesi, ürün deseni planlamasının kuraklığa yönelik yeniden düzenlenmesi, su isteği az alternatif ürünlere, hububata destek sağlanması, toprak işleme tekniklerinin güncellenmesi, işlemesiz tarımın yaygınlaştırılması, tarımsal sigorta desteklerinin artırılması ve erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise bitkisel üretimde hastalık ve zararlı görülme sıklığının ve dolayısıyla kullanılan ilaç miktarının arttığı kaydedildi.
Bu sebeple, erken uyarı sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması, kuraklığa dayanıklı çeşitlerin ıslahına hız verilmesi ve çiftçilerin bu ürünlere yönlendirilmesi, rüzgar perdesi ve su hasadı gibi doğa temelli çözümlerin yaygınlaştırılması önerileri yapıldı.
Ayrıca, çiftçilerin sulama teknikleri hakkında bilinçlendirilmesi, tarım sigortaları kapsamının parsel bazlı alanlara indirgenmesi, iyi tarım, organik tarım, Çevre Amaçlı Tarım Arazilerin Koruma Programı gibi iklim dostu ve üretim aşamalarının takip edilebildiği uygulamaların ve desteklerin yaygınlaştırılması, tarımsal kuraklık eylem planlarının faaliyete geçirilmesi tespitler arasında yer aldı.
Karadeniz Bölgesi’nde, tarımda bir an önce vahşi sulamaya son verilip kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, az su tüketen tarımsal üretime geçilmesi, ormanların ağaçlandırılıp arıcılığın desteklenmesi, rüzgar perdesi ve yağmur hasadı uygulamalarının yaygınlaştırılarak kırsal kalkınma destekleri kapsamına alınması, fındık ve depolama tesislerinin yaygınlaştırılması gerektiği belirtildi.
Yapılan değerlendirmeler sonucu bütün bölgelerde sulama sistemlerine vurgu yapılarak, modern yöntemlerin yaygınlaştırılması, damla sulama ve yağmur suyu kullanımının artırılmasının önem taşıdığı kaydedildi.