Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da Türkiye Müteahhitler Birliği konut sahipliğinde düzenlenen “Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Mükafatları Töreni”nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Projelerin ülkemizin merkezinde bulunduğu Avrupa, Asya, Orta Doğu coğrafyasında gerçekleştiriliyor olması bize öteki bir avantaj sağlayan tablodur. Ülkemizin büyük pastadan aldığı hissesi birinci etapta 75 milyar dolara çıkarmaya birlikte hedeflemeliyiz. Dövizden istihdama, teknoloji transferinden makine parkının geliştirilmesine kadar tüm imkanlarımızla desteklemeye devam edeceğiz. 
Özellikle çalışanların yurt dışındaki problemleriyle alakalı olarak birtakım avukatlık firmalarının alavare dalavere yapmak suretiyle güya haklarını alıp teslim edeceklermiş üzere durumları hiç gecikmeden Meclis’in yeni devrinde yasal düzenleme ile bir adım atacağız. Bu mevzuyla ilgili olarak da Hazine ve Maliye Bakanımız hızla adımı atacaktır.
Biz bu çalışmaları yürütürken kimsenin kimliğiyle ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek konu ülkemize yaptığınız katkılardır. Kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için ülkemizin kazanımlarına sıkı sıkıya sahip çıkmalıyız. Ülkemize geçtiğimiz 20 yılda eğitimden sıhhate güçten endüstriye her alanda kazandırdığımız alt yapı işte bugün önümüzde çıkan tarihi fırsatı değerlendirebilmek içindir. 
“MESELE ÜLKEMİZİN BEKASIDIR”
Sizlerden bir ittifaka bir isme bir partiye değil, büyük vizyona hizmet vermenizi istiyorum. Kimi vakit kısır siyasi çekişmeler körüklenerek, kimi vakit darbelerle ulusal iradeye oynanan oyunlar daima birebirdi. Bu sinsi tuzakların birçoklarına da düştüğümüz gerçektir. Biz defa daha ülkemizin maksatlarından uzaklaştırılmasına müsaade veremeyiz. Sorun ülkemizin bekasıdır.
“ENFLASYONUN TESİRLERİNİ AZALTIYORUZ”
85 milyon vatandaşın her birinin bugüne ve geleceğe birebir yaklaşımla bakacağına yürekten inanıyorum. Global iktisattaki dengesizliklerin ülkemize olan tesirlerinin farkındayız. Felaket tellallığı yapanlar milletin moralini bozmaya çalışsa da Türkiye krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Enflasyon, faiz meselemiz yok mu, var. Elimizdeki fırsatlar o denli büyük ki, bunlara takılıp kalırsak bunlara yazık ederiz. Artık birileri diyor ki Türkiye’de üretim bitti. Personelinden çiftçisine herkes perişan. Gerçek o denli mi? Tarımda rekolte elde ettiğimiz, alım fiyatlarıyla üreticilerin yüzünü güldürdüğümüz periyot yaşıyoruz. Turizmde başarılı dönem geçiriyoruz. Güçte Avrupa mide krampları geçirerek gireceğe kışa biz çok uygun formda hazırlanıyoruz. Gemiler, uçaklar, kamyonlar mal taşımaya yetişemiyor. İhracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz. 31 milyon istihdamla tüm tarihimizin en yüksek düzeyine ulaşmış durumdayız.
Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80’e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve toplumsal sonuçlarıyla bizdekinin tesirleri birebir değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz emekçiden memura her bölümden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun tesirlerini sonlandırdık. Avrupa’daki besin fiyatlarındaki artışla fiyatlara yapılan artışlar ortasında uçurum var beşerler sokaklara dökülmeye başladı.
