Nureddin Nebati Hazine ve Maliye Bakanı mı olacak? Ankara kulisleri dün akşam saatlerinden beri bu iddiaları konuşuyor. Hatırlanacağı gibi Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararlarıyla başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Kabine’nin genel tutumundan ayrı düşen Lütfi Elvan’ın konumu son günlerde tartışmalara yol açmıştı. Hatta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin grup toplantısında ekonomiyle ilgili yaptığı konuşmasını alkışlamayan Lütfi Elvan’ın toplantıdaki bu tavrı da çokça tartışılmıştı.
Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı sonrasında ise kulislerde Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın görevi bırakabileceği tartışılıyordu. Ancak dün akşam Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati’nin attığı tweet’ler iddiaları kuvvetlendirirken Elvan’ın yerine Nebati’nin atanacağı izlenimini kuvvetlendirdi.
İşte, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati’nin tweet’leri ve biyografisi:
“SADECE DÖVİZ KURUNU BAZ ALAN DAR BAKIŞ AÇISI YERİNE”
“Türkiye Ekonomi Politiğini tüm ezber ve önkabullerimizi bir yana bırakarak, bilimsel veriler ışığında netleştirelim ve bilgi karmaşasını ortadan kaldıralım. Türkiye ekonomisini sadece döviz kurunu baz alan dar bakış açısı yerine büyük bir pencereden değerlendirmemiz gerekiyor. Sadece faiz ve döviz kuru ikilisini esas alan bir makroekonomik yaklaşım yerine düşük faiz yüksek üretim hacmine dayanan temel politika ekseninde yüksek istihdam, yüksek ihracat, düşük cari açık ve düşük dış borç hedeflenmektedir.
“KUR BASKISINI AZALTIP İSTİHDAMIN ARTMASINI SAĞLAYACAĞIZ”
Düşük faiz avantajı ile birlikte ihracat artışından elde ettiğimiz geliri ithalatımızın en büyük kalemleri olan enerji, hammadde ve ara malı yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu sayede hem enflasyon üzerindeki kur baskısını azaltacağız hem de istihdamın artmasını sağlayacağız.
ENFLASYON SADECE ÜLKEMİZDE DEĞİL KÜRESEL ÇAPTA BİR SORUN”
Yakın ekonomik sürece baktığımızda 2019 yılında Çin’de başlayan Kovid-19 salgınına rağmen, IMF’ye göre, 2020 yılında G20’de büyüyebilen iki ekonomiden birisiyiz. Fakat herkesin bildiği gibi ekonomimizin en büyük sorunu cari açıktır. Bu da bizi hep dış borca bağımlı tutmuştur. Küresel salgın sonucu tedarik zincirlerinin aksadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu durum küresel çapta emtia, enerji ve navlun fiyatlarının fahiş oranlarda işlem görmesine neden olmuştur. Yani enflasyon sadece ülkemizde değil, küresel çapta ortaya çıkan dönemsel bir sorundur.
“ARZ ENFLASYONUNU AZALTMAK İÇİN FAİZLER DÜŞÜRÜLMELİDİR”
Mevcut piyasa koşullarında politika faizinin enflasyonun altında tutulmasında herhangi bir sorun yoktur. Talep enflasyonunu azaltmak için faizlerin arttırılması gerekirken, küresel salgının neden olduğu arz enflasyonunu azaltmak için faizlerin düşürülmesi gerekmektedir.
“BANKACILIK KREDİLERİN GERİ DÖNÜŞÜNDE SIKINTI YOKTUR”
Düşük faiz politikamız sonucu TL’ye yapılan manipülatif ataklar ekonomimize ciddi zararlar veremez. Örneğin; bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik oranı yasal ve hedef oranın oldukça üzerindedir. Bunun yanında bankacılık kredilerinin geri dönüşlerinde hiçbir sıkıntı yoktur.
“GEÇEN YILA GÖRE YENİ KURULAN ŞİRKET SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTMAKTA”
Son kur atağında reel sektörde türbülanslar yaşansa da ekonomimiz tüm gücünü korumaktadır. Nitekim yeni kurulan şirket sayısı geçen yıla göre artarken, kapanan ya da konkordato ilan eden şirket sayısı azalmaktadır. Karşılıksız çıkan çek oranları da tarihi dip seviyesindedir. 2013’ten beri düşük faiz politikamızı her uygulamaya yeltendiğimizde güçlü bir itirazla karşılaştık. Bu sefer bunu uygulamada kararlıyız. Milletimizin bağımsızlığı için verdiğimiz mücadelede olduğu gibi, bugün de Milletimiz ile elbirliği içinde ekonomimizin bu bağımsızlık mücadelesinden de Allah’ın izni ile zaferle ayrılacağız.
“YÜKSEK FAİZ, DÜŞÜK ENFLASYON’ ANLAYIŞI İLE MÜCADELE EDECEĞİZ”
Bu politikamıza yönelik manipülatif kur ataklarının olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bunlarla mücadelede, tüm kesimlerin, bize dikte edilmiş “yüksek faiz, düşük enflasyon” politikasının yanlışlığını yapısal cari açık veren ülkemiz özelinde tekrar değerlendirmelerini öneriyorum. Sonuç olarak, pandemi sonrası dönemde de ülkemiz genç nüfusu, kalifiye işgücü, modern lojistik altyapısı, gelişen teknolojisi ve düşük faiz ortamı gibi birçok cazip yatırım olanaklarıyla istikrarlı bir şekilde kalkınmasını sürdürecek ve pozitif ayrışmaya devam edecektir.
İYİ PARTİLİ ESKİ TCMB BAŞKANI DURMUŞ YILMAZ’DAN YORUM: MUHTEŞEM
İYİ partili Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da Nebati’nin paylaşımlarına dönük ‘muhteşem’ nitelemesinde bulundu.
NUREDDİN NEBATİ KİMDİR?
Nureddin Nebati, 1 Ocak 1964’te Şanlıurfa Viranşehir’de doğdu.
Siyaset Bilimi Uzmanı; İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde Uluslararası İlişkiler alanında yaptı. Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında Doktora unvanını aldı. Farklı Üniversitelerde Siyaset Bilimi, Türk Siyasal Hayatı, Devlet ve Siyaset Sosyolojisi dersleri verdi.
İş Adamı, Tekstil işiyle uğraştı. MÜSİAD Genel Merkez Yönetim Kurulu ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Disiplin Kurulu Üyeliğinde bulundu. MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Üyesidir. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunları Vakfı ve Derneği ile İlim Yayma Cemiyeti, Ensar, Tügva, Önder, Utesav, TDED, BEK, İDD, İDV ve benzeri Vakıf ve Derneğin Üyeliği devam etmektedir.
Halen ÜTEV Vakfı Başkanlığı, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu Türkiye Başkanı olup Esenler Belediyesi Şehir Düşünce Merkezinde Bilim Kurulu Üyesi olarak çalışmalarda bulunmaktadır.
AK Parti 4. Olağan Kongresinde MKYK Üyesi seçildi. MYK Üyesi olarak AK Parti Genel Merkez Mali ve İdari İşler Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.
24. Dönemde İstanbul, 25. Dönemde Şanlıurfa, 26. Dönem İstanbul Milletvekili seçildi.
İyi düzeyde İngilizce, az düzeyde Arapça bilen Nebati, evli ve 4 çocuk babasıdır.