Cumhuriyet gazetesinin Kültür Servisi editörlerinden Öznur Oğraş Çolak ile usta sanatçı İlhan İrem 2017’de röportaj gerçekleştirmişti.
Geçtiğimiz gün ömrünü kaybeden müzik duayeni İlhan İrem’in kelamları tekrar gündeme geldi.
Gazetemize verdiği röportajda, “Başka bir dünyada yaşıyorum. Kalabalıkların içinde boğulduğu öbür dünyadan hiçbir beklentim yok” diyen İrem, “Çocukluğumdan beri buralara benzemeyen içimdeki uzaklıklardan kıymet biçilmez hoşluklar akıyor. Müzikler, kanılar, güya bir bütünü oluşturan kesimler olarak daha çok küçük yaşlardan başlayarak birbiri gerisine yığıldıkça ‘bunları yazmalıyım’ dedim. Müziklerimi hiçbir deformasyona uğratmadan, yaratıldıkları andaki samimiyetle yansıtmaktan diğer bir şey düşünmedim. İçimdeki kozmosu yazıyordum ve bu bir yalnızlık seyahati idi” sözlerine yer vermişti.
İlhan İrem ve Öznur Oğraş Çolak
İşte röportajın tamamı;
10 plak, 24 albüm çıkaran sanatçı yedi kitap yazdı. İlhan İrem ile müziği, günümüzü hasılı hayatı konuştuk. Sayısız mükafatlar alan İlhan İrem yeni müzikleriyle önümüzdeki yıl albüm çıkaracağının da muştusunu verdi.
-Sizi hiç bırakmayan bir takipçi kitleniz var ve sizi az görseler dahi bırakmıyorlar. Bu sevgiyi neye bağlıyorsunuz?
Başka bir dünyada yaşıyorum. Kalabalıkların içinde boğulduğu başka dünyadan hiçbir beklentim yok. Çocukluğumdan beri buralara benzemeyen içimdeki uzaklıklardan değer biçilmez hoşluklar akıyor. Müzikler, niyetler, güya bir bütünü oluşturan kesimler olarak daha çok küçük yaşlardan başlayarak birbiri gerisine yığıldıkça ‘bunları yazmalıyım’ dedim. Müziklerimi hiçbir deformasyona uğratmadan, yaratıldıkları andaki samimiyetle yansıtmaktan öbür bir şey düşünmedim. İçimdeki cihanı yazıyordum ve bu bir yalnızlık seyahati idi. Sonra, birinci on yıldaki yıldızlığın dünyevi çekiştirmelerinden arınmaya başladıkça, sonsuz bir içtenliğin yarattığı çekim alanında emsal hissedişlerin ışıklı karanlığında bunalan sessiz kalabalıklarla buluştum. Daha özetle sorunuzun karşılığı; 44 yıldır kendi seyahatimin, pusulasından diğer hiçbir yanyola sapmamanın yarattığı inançtır.
-Yeni nesilden beğendiğiniz müzisyenler var mı?
Sanat, insanın bütün hayatını alan daima bir mecnunluk hali… Eski yahut yeni jenerasyondan kendi yolcuğunu yaratmış sanatkarları izliyorum. Ülkemizin bilhassa son 15 yıldır paramparça edilmiş his dünyası, bağımsız sanatkarların yeşermesini engelliyor. Yeniden de bu türlü karanlık periyotlar özel çıkışlar doğurabilir.
-Yeni bir kitap çalışmanız var mı?
Gelecek sene, 45.yılda yazılarımdan oluşan bir kitap yayımlanacak.
-Siyasetin hayatınızdaki yeri nedir?
Siyaset, bu vatana, kurtarıcılarına doğal vefa borcu olarak, haksızlıklara dayanamayan imal nedeniyle, resen hayatıma girdi. Vakit zaman yazılar yazmanın dışında, siyaseti müziklerimin ruhundan uzak tutuyorum.
-Muhalif sanatkarlar günümüzde maalesef meseleler yaşıyor. Sanat ve muhalif olmak, bu mevzuda ne düşünüyorsunuz?
Sanat yapısı gereği muhaliftir. Hiç kimsenin sessiz kalamayacağı bu türlü periyotlarda, muhakkak maksatlar için sessiz kalan ve gündemin akışına giden sanatkarlar görmek üzücü. Soytarılar bile çıkarlarının peşinde bel büken pervanelerden daha kişiliklidir.
-Sizin bir gazetemizde yazılarınız çıkmıştı. Yeniden Cumhuriyet’te ya da öbür bir gazetede yazmak ister misiniz?
Evet, yoğunluklar yüzünden son yıllarda Cumhuriyet’e yazı gönderemedim. Müzik çalışmalarım nedeniyle, periyodik olmasa da vakit zaman Odatv ve Bavul Dergisi’ne yazıyorum.
-Sizin özel bir üslubunuz var ve sizin üzere olmak isteyen birçok müzisyen çıktı fakat tutunamadı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Sanatçı hiçbir şey olmak istemez. Yalnızca ruhunu döker. Sorununu çözmekten, yaratarak rahatlamaktan diğer bir gayesi yoktur.
-Yeni albüm ne vakit?
5 yıldan beri deneme kayıtları yapıyorum. Fikrimde pek çok farklı albüm bitirdim. Lakin gerçekleştirme etabına şimdi geçmedim. Yeni bir albüm, sanatkarın son periyodunu eksiksiz yansıtmalı. Değişen niyetlerim, değişen müzikal üretim, yeni formlar ve yeni estetik görüşlerle, bir son devir manifestosu olmalı. Süreç şimdi tamamlanmadı. Albüm sürüyor.