Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi (Stratcom Summit ’21) devam ediyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, zirve kapsamında gerçekleştirilen “Hayat Ulaşınca Başlar” başlıklı özel oturumda, Türkiye’nin ulaşım, altyapı ve haberleşme projelerinin stratejik kazanımlarını anlattı.
Türkiye’nin 4 saatlik uçuşla 67 ülkenin, 1,6 milyar nüfusun ve 7 trilyon dolar ticaret hacminin olduğu Avrasya’nın tam ortasında bulunduğunu aktaran Karaismailoğlu, bunu avantajlara dönüştürmek için ulaştırmada yapılması gerekenleri planlayarak hareket ettiklerini söyledi.
Dünya ticaret hacminin 2020 yılı itibarıyla 12 milyar ton olduğunu, bütün otoritelerin 2030’da bunun 25 milyar tona çıkacağını söylediğini dile getiren Karaismailoğlu, “Hem dünya ile entegre olma hem de ülke içindeki ulaşım altyapısını kısa sürede geliştirmemiz gerekiyordu. Bunları planladık ve yola çıktık” diye konuştu.
Karaismailoğlu, Kovid-19 sürecinde bütün dünya kapılarını kapatırken Türkiye’nin durmadığını ve ulaştırma yatırımlarına devam ettiğini kaydederek, “2020’de ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının pandemiye rağmen önceki yıla göre neredeyse yüzde 50 artışla 83 milyar TL’ye çıkardık. 2022 yaz aylarında bu sürecin normale, 2019 yıllarına döneceğini tahmin ediyoruz. Planlarımızı o şekilde yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Karaismailoğlu, son 19 yılda bakanlık olarak ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde 1 trilyon 136 milyar liralık yatırım harcaması yaptıklarını belirterek, devam eden projeler tamamlandığında bu yatırım tutarının 1,6 trilyon liraya çıkacağını söyledi.
Son 19 yılda ulaşım modlarında en çok yatırımı kara yoluna yaptıklarını, toplam yatırımların neredeyse yüzde 65’inin buraya gittiğini dile getiren Karaismailoğlu, burada belirli bir seviyeye gelindiğini, halihazırda kara yolu ile demir yolu yatırımlarının başa baş gittiğini, bundan sonra demir yolları yatırımlarının biraz daha yukarı çıkacağını anlattı.
Karaismailoğlu, kendilerinden önce ihmal edilen demir yolu yatırımlarından bahsederek, “Yaklaşık 4 bin 364 kilometrelik demir yolu ağında hummalı çalışmamız sürüyor. Kısa vadede 20 bin kilometrenin üzerine çıkacak bir demir yolu çalışması ülkemizin dört bir tarafında devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi dünya ile entegre edecek ulaştırma yatırımlarının devam ettiğini yineleyen Karaismailoğlu, ülkenin üzerinde bulunduğu orta koridorun ekonomik açıdan, hız ve maliyet açısından diğer koridorlara nazaran sunduğu avantajlardan, bu koridoru kesintisiz kılmak için hayata geçirilen Marmaray ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı’ndan bahsetti.
Karaismailoğlu, Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı payı artırmak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, kuzey koridorunda yapılan taşımacılığı orta koridora çekmek için çalışmalarının devam ettiğini anlattı.
Orta koridorda Türkiye’nin demiz, kara ve demir yolu modlarında sunduğu avantajlara değinen Karaismailoğlu, buradaki gelişmeleri takip ettiklerini bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, küresel ticaretin artmasıyla tüm dünya gibi Türkiye’nin de liman yatırımlarını artırdığını belirterek, deniz taşımacılığında ve İstanbul Boğazı’nda yaşanacak artış için Kanal İstanbul Projesi’ni ortaya koyduklarını söyledi.
İstanbul Boğazı’ndan geçmek isteyen gemilerin bekleme süresinin 24 saati aştığını, bu sürede ekonomik kaybın yanı sıra çevreye de zarar verildiğini, boğazda kazaların yaşandığını anlatan Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstanbul Boğazı’nın yıllık güvenli geçiş için geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin civarındadır. Ama biz bu olağanüstü şartları zorlayarak, Marmara Denizi’ndeki beklemeleri azaltmak için olağanüstü güvenlik önlemleri alarak boğazdan yıllık 40 binin üzerinde gemi geçirmeye çalışıyoruz. 2050 yılına gelindiğinde boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bine, 2070’li yıllarda 86 bine çıkması bekleniyor. Tabi bu kadar geminin İstanbul Boğazı’ndan geçmesi mümkün değildir. O yüzden İstanbul Boğazı’nın bu yükten, bu sıkıntıdan, bu tehlikeden kurtarılması için alternatif bir su yolunun yapılması, olmazsa olmaz oldu.”
Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un ekonomik açıdan ve çevresel etkiler açısından sağlayacağı katkılardan bahsederek, bu projenin çalışmalarının köprü yapımıyla başladığını bildirdi.
İstanbul Havalimanı’nın tamamen şeffaf ve açık bir ihaleyle verildiğini, kazanan şirketin tamamen atıl bir alana devletten tek bir kuruş almadan milyarlarca avroluk yatırım yaptığını anlatan Karaismailoğlu, “25 yıl işletme süresi boyunca da devlete 22 milyar avro verecek. O kadar verimli bir yatırım oldu ki ilk açıldığı 2019’da verilen garantiye yolcu sayısı yakaladığı için onun üzerine ekstradan 22 milyon avro devleti yine nakit girişi sağlandı.” diye konuştu.
Bakan Karaismailoğlu, havalimanı yatırımlarına değinerek, Rize-Artvin Havalimanı’nın yaz sezonu açılmadan hizmete alınmasının beklendiğini, geçen hafta Antalya Havalimanı için ihale gerçekleştirdiklerini, 760 milyar avroluk yatırımı 2025 sonrası gelir paylaşımlı yapmak için çıkılan ihalenin çok ciddi rağbet gördüğünü anlattı.
Karaismailoğlu, “Devletin kasasından bir kuruş çıkmadan 760 milyon avroluk bir yatırım özel sektör tarafından dış finansman olarak gelip yapılacak ve 25 yıl boyunca 8,5 milyar avroluk bir gelir garantisi verdi devlete. Bu 8,5 milyar avronun yüzde 25’ini yani 2,32 milyar avrosu da 90 gün içinde peşin olarak devletimizin kasasına girecek. Türkiye, dünyada cazibesini artırarak devam ediyor. Bu ilgi, bütün dünyanın Türkiye’ye olan güveni ve Türkiye’nin bir cazibe merkezi olduğunun en önemli kanıtı.” ifadelerini kullandı.
Kara yolunda yaptıklarını yatırımlardan, Anadolu’da hizmete aldıkları köprülerden bahseden ve “trafik canavarı” tabelalarını unutturduklarını aktaran Karaismailoğlu, mesafeleri ve yolculuk süresini kısalttıklarını ve daha güvenli hale getirdiklerini anlattı.
İstanbul’daki Kuzey Marmara Otoyolu, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi yatırımların olmaması halinde şehrin trafiğinin kilitlenme noktasında olabileceğini dile getiren Karaismailoğlu, İstanbul-İzmir Otoyolu, Osmangazi Köprüsü gibi yatırımlarla birlikte bu projelerin ekonominin kalbi olan Marmara Bölgesi’ne çok önemli bir katkı sunduğunu, bulundukları bölgede ekonomiye, ticarete, turizme ve birçok alana önemli canlılık sağladığını söyledi.
Karaismailoğlu, İstanbul’a sürekli yatırım yapmak gerektiğini belirterek, şu anda bakanlık olarak metro projelerini son derece hızlandırdıklarını, şehrin yöneticilerinden de projelerini hızlandırmalarını beklediklerini söyledi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, bütçelerinin yüzde 80’ini genel bütçeden yani hazineden harcadıklarını belirterek, onun dışındakileri yap-işlet-devret projeleri olarak hayata geçirdiklerini söyledi.
“Kamu-özel iş birliği olarak 37.5 milyar dolarlık bir proje stokumuz vardı. Bu projelerimizi tamamladık” diyen Karaismailoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Yani devletin katısından bir kuruş çıkmadan 37.5 milyar dolarlık bir yatırım yapıldı. Bu ülkenin bir kıymeti oldu artık bu projeler. (İşletici) Süresi boyunca bunu bitirecek gidecek, ancak projeler yüz yıllar boyunca ülkeye hizmet edecek. 2024 yılına kadar biz kamu-özel iş birliği yaptığımız projelere destek vereceğiz. Bunların ilk yıllarda zaten bu garanti edilmiş olan araç sayılarının kazanamayacağı fizibiliteler bize gösteriyor. Ama ortalama bir süre aldığınızda bunlar tamamen karlı, bırakın desteklemeyi, üzerinden devletin gelir kazanacağı projeler olarak bize dönecek.”
Karaismailoğlu, normalde ulaşım türlerinden kara yolu projelerini ilk yıllarda destelediklerini, hava ve deniz yolu projelerinin kendi kendisini karşıladığını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“2024’ten sonra kamu-özel iş birliği projelerimiz (kara, hava ve deniz yolu) kendi içerisinde kendi kendini dengeliyor. 2030’a yaklaştığımızda artık beni hiçbir destek yapmadan kara yolu projelerim dahil kendi kendindeki garantisini sağlayıp artık devlete artı bir gelir getirecek Bu işin sonunda en son 18 milyar TL’lik bir katkı sağlayacak devlete 2040 yılına gelindiğinde.Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yatırımcı bakanlığı olarak, 2040 yılına gelindiğinde, artık genel bütçeden bir kuruş dahi almadan, kendi bütçesini, kendi gelir kaynaklarını üretmiş bir bakanlık olarak artık kendi gelirini üretip Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün Anadolu topraklarına kendi yatırımını ve finansını kendisi üretecek bir konuma gelecektir.”
Bakan Karaismailoğlu, Türkiye’nin uydu, haberleşme ve uzay çalışmalarından bahsederek, Türksat 5B uydusunun 19 Aralık Pazar günü Space X Falcon 9 roketiyle uzaya fırlatılacağını söyledi.
Türksat 6A uydusunun çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Karaismailoğlu, “Onu uzaya fırlattığımızda kendi uydusunu üretmiş 10. ülke olarak uzayda da Türkiye gururla temsil edilecek.” diye konuştu.
Karaismailoğlu, konuşmasının son kısmında bakanlığın istihdam ettiği kişi sayısında, hayata geçirdiği projeler sayesinde ekonomik ve çevresel alanlarda sağladığı katkılardan bahsetti.