Buna göre, kısa vadeli dış borç stoku, ekimde 2020 sonuna kıyasla yüzde 9,9 artarak 125,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 1,1 azalışla 56,7 milyar dolar, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 20,3 yükselişle 42,7 milyar dolar oldu.
Bankaların yurt dışından kullandıkları kısa vadeli krediler, ekimde geçen yıl sonuna göre yüzde 7,2 azalışla 12,8 milyar dolara geriledi.
Banka hariç yurt dışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 1 artarak 15,3 milyar dolar, yurt dışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 17,1 yükselerek 15,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Aynı dönemde, yurt dışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları yüzde 13,5 azalışla 13,3 milyar dolara geriledi.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları, 2020 yıl sonuna göre yüzde 25,5 artarak 37,4 milyar dolara yükseldi.
Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2020 yıl sonuna göre yüzde 3 artarak 24 milyar dolar olurken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 8,4 artarak 75,5 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar, yüzde 5,5 artışla 68,9 milyar dolar, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 15,6 yükselişle 56 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Geçen yılın sonunda 464 milyon dolar olan kısa vadeli tahvil ihraçları, ekimde 549 milyon dolar oldu. Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 104 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
Kısa vadeli dış borç stokunun yüzde 43,6’sı dolar, yüzde 25,2’si avro, yüzde 12,1’i TL ve yüzde 19,1’i diğer döviz cinslerinden oluştu.
Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku 170,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 17,3 milyar dolarlık kısmı, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluştu.
Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörünün yüzde 20,5, Merkez Bankası’nın yüzde 15,3 ve özel sektörün yüzde 64,2 paya sahip olduğu görüldü.