Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Kraliçe II. Elizabeth 8 Eylül Perşembe günü uzun süredir dinlenmek için kaldığı İskoçya’nın Balmoral kentinde hayatını kaybetti. Kraliyet’in Kraliçe’nin ölüm haberini resmi açıklamayla duyurmasıyla birlikte tüm Birleşik Krallık’ta yas ilan edildi. Hemen ardından ise ölümünden yıllar önce planlanan Kraliçe öldüğünde devreye girecek Londra Köprüsü Operasyonu uygulanmaya başladı. Ancak Kraliçe İngiltere’de değil de İskoçya’da vefat ettiği için Londra Köprüsü’nden önce başka bir plan daha devredeydi. ‘Operation Unicorn’ (Tek Boynuzlu At Operasyonu) adı verilen operasyonun tüm aşamaları adım adım uygulandı.
TEK BOYNUZLU AT OPERASYONU’NUN BİR ANLAMI VAR MI?
Peki Kraliçe’nin İskoçya’da ölmesi durumunda uygulanacak planın adı neden Unicorn Operasyonu’ydu? Bunun sebebinin ‘Tek Boynuzlu At’ olarak bilinen hayali hayvan Unicorn’un İskoçya için çok mühim olmasından kaynaklandığı düşünülüyor. Kraliyet ambleminde aslan figürünün karşısında duran tek boynuzlu at İskoç’lar için gücü temsil ediyordu. Tek boynuzlu atlar o kadar güçlüydü ki onları ancak krallar ve evlenmemiş genç kızlar tutsak edilebilirdi. 15’inci yüzyıldan bugüne dek İskoçya’nın birçok hükümdarı tek boynuzlu atı armalarında kullandı. Onların inancına göre tek boynuzlu atlar yenilmezdi.
Hükümdarların ölümünü Londra Köprüsü Operasyonu gibi ‘kod’larla haber vermenin tarihçesi ise Kraliçe II. Elizabeth’in babası Kral VI. George’un ölümüne dayanıyordu. 1960’lı yıllarda alınan karara göre hükümdarların ölümü onlar adına düzenlenmiş kodlarla duyurulacaktı. VI. George’un ölüm kodu ‘Hyde Park Corner Operasyonu’ydu. O dönemde böylesine önemli bir haberin önce yetkililere verilmesi gerekiyordu ve bu bilgilerin telefon operatörlerine sızdırılmaması için güvenlik amacıyla ‘kod’lar kullanılmıştı. Bu gelenek devam etti ve Kraliçe II. Elizabeth için de bir kod düşünüldü. Kraliçe II. Elizabeth İngiltere sınırları içinde hayatını kaybederse devreye sokulacak plan ‘Lonra Köprüsü Operasyonu’ydu. Ancak Kraliçe Elizabeth İskoçya sınırlarında hayatını kaybettiği için Londra Köprüsü Operasyonu’ndan önce devreye sokulan plan ‘Tek Boynuzlu At Operasyonu’ oldu. Tek Boynuzlu At Operasyonu’nun aşamalarının doğru bir şekilde uygulanması Londra Köprüsü Operasyonu’nun başarılı sonuçlanması için çok önemliydi.
EN SEVDİĞİ YERDE HAYATINI KAYBETTİ
Kraliçe, yazlarının çoğunu İskoçya Aberdeenshire’daki dağ evinde geçiriyor ve aile üyeleri geleneksel olarak her yıl temmuz ayından ekim ayına kadar orada kalıyordu. Balmoral ise Kraliyet ikametgahından ziyade Kraliçe’nin çok sevdiği özel ikametgah yeriydi. Prens Philip ve Prenses Elizabeth balayının bir bölümünü de 1852’de Prens Albert tarafından Kraliçe Victoria için satın alınan Balmoral malikanesindeki bir av köşkü olan Birkhall’da geçirdi ve o mülk nesiller boyunca kraliyet ailesine devredildi. Dolayısıyla Balmoral’da olmak Kraliçe Elizabeth için çok önemliydi. En sevdiği yerde hayatını kaybetmesi ise çok manidar olarak yorumlandı.
Kraliçe, İskoçya sınırları içinde hayatını kaybettiği için ölüm haberi verilir verilmez İskoç parlamentosu direkt askıya alındı. İskoç parlamentosu taziye çalışmalarına başladı. Kraliçe’nin İskoçya’da hayatını kaybetmesi Tek Boynuzlu At Operasyonu’nu devreye koymayı gerektirdi. Bu operasyonun amacı Kraliçe’nin naaşının Balmoral’dan Londra’ya başarılı bir şekilde götürülmesini sağlamaktı. Yetkililer bu plan için hazırlıklıydılar çünkü Kraliçe son üç ayını Balmoral’da geçirmişti ve olası bir durumda bir planları olmak zorundaydı. Nitekim düşündükleri gibi oldu ve yetkililer durumu hazırlıklı karşıladılar. Bu plana göre Kraliçe Elizabeth’in tabutu bir gün boyunca Kraliyet ailesinin İskoçya’daki sarayı olan Holyroodhouse’da bekletilecek. Ertesi gün tabut, Edinburgh Kalesi yakınlarındaki antik St. Giles Katedrali’ne doğru bir tören alayı halinde götürülecek. İskoçya’nın başkentindeki törenlerin ardından ertesi gün Kraliçe’nin naaşı, güney Londra’ya gitmek üzere Kraliyet Treni’ne bindirilecek. Trenise Edinburgh’daki Waverley istasyonundan Londra’daki St. Pancras’a varacak.
Kraliçe’nin naaşı dört gün boyunca Londra’da bekletilecek. Ardından Westminster Hall’a yolculuğa çıkarılmadan önce Buckingham Sarayı’nın taht odasında yatacak. Cenaze günü geldiğinde, Big Ben’in çanları tüm şehirde çaldığında ve ülke durma noktasına geldiğinde Kraliçe’nin tabutu Westminster Abbey’e taşınacak. Bu da milyonların tanıdığı tek hükümdara veda etmesi için son bir şans olarak nitelendiriliyor.