Kur’an-ı Kerim’e el basarak yemin etmişti! İlk hedefini açıkladı

Daha önce de ABD’deki ilk Türk belediye başkanı olan ve Türk toplumunun yoğun yaşadığı New Jersey’de Amerikan Temsilciler Meclisine girmek için kampanya yürüten Türk asıllı Amerikan vatandaşı Selen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hazirandaki ön seçimlerde Cumhuriyetçi Partinin Kongre adayı olarak başkent Washington’da da Türk Amerikan toplumunun ilk temsilcisi olma şansını yakalamayı çok istediğini belirtti.

Mimarlık alanında kendine ait bir şirketin sorumluluğunun yanında geçen günlerde New Jersey’e bağlı, 500 binden fazla nüfusa sahip Morris bölgesinde İdari Kurulu Başkanı seçilen Selen, üçüncü bir iş olarak 7 Haziran’daki ön seçimlere var gücüyle hazırlandığını, günlük 3-4 saat uykunun dışında kalan vaktinin her dakikasını değerlendirmek zorunda olduğunu söyledi.

Partilerin Kongre adaylarının belirleneceği ön seçimlerin ortak amaçlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu ifade eden Selen, “Önümüzde Kongreye girmek için bir şans var ve bunu değerlendirmek zorundayız. Ailem ve sorumluluklarım var ama gerekirse bir güne 3 gün sığdırarak bu işin üstesinden geleceğiz.” dedi.

– “AMERİKAN SİYASETİNDEKİ MOZAİĞİ ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ”

Amerikan Kongresinde Türklerin dışındaki etnik grupların çoğunun temsilcileri bulunduğu gerçeğine dikkati çeken Tayfun Selen, Türk Amerikan toplumunun da başkent Washington’a bir siyasetçi göndermesinin vaktinin çoktan geldiğini belirterek, “Türk toplumunun Amerikan siyasetindeki gözü, kulağı olmak benim için büyük bir gurur kaynağı olacak.” ifadesini kullandı.

Selen, “Amerikan Kongresindeki tablonun eksik parçasını biz tamamlayabiliriz. Kazanmamız durumunda Amerikan siyasetindeki mozaiği de zenginleştirmiş olacağız.” diyerek, Temsilciler Meclisinde bir Türk’ün yer almasının, Amerikan siyasetine ve Kongredeki diğer 434 üyenin farkındalığına sağlayacağı katkıya vurgu yaptı.

ABD’de 500 binden fazla Türk olduğuna inandığını ve birlik olmaları halinde hiç zorlanmadan başkente bir temsilci gönderebileceklerine işaret eden Selen, “Türk toplumunun içinde bana destek veren çok kişi var. Fakat ilgilenmeyenler de çok. Güçlü bir toplumuz ama gücümüzü iradeye yansıtmıyoruz.” şeklinde konuştu.

– “SUÇU BAZEN DE KENDİMİZDE ARAMALIYIZ”

Türk Amerikan toplumunun kendi sorunlarını siyasetin en üst makamlarına taşımak için yeterli duyarlılığa henüz ulaşmadığı tespitinde bulunan Tayfun Selen, “Bunun suçunu bazen de kendimizde aramalıyız. Ben onlara kararların alındığı masada bir sandalye vadediyorum ama bu arzumu daha güçlü anlatma konusunda eksiklerim olabilir.” dedi.

Selen, diğer etnik grupların az ya da çok temsilcisinin olduğu bir platformda Türk toplumunun da kendisini yansıtacak bir aynasının olmasını çok önemsediğini belirterek, “Maalesef şu an bizim bu karar mekanizmasında bir temsilcimiz yok ve bu çok büyük bir boşluk.” ifadesini kullandı.

Adaylık sürecini yakından takip etmek isteyenler için “selenforcongress.com” web sayfasını faaliyete geçirdiklerini dile getiren Türk kökenli aday, bu platform üzerinden isteyen herkesin kendisine ulaşıp, eleştiri, destek ve tavsiye gibi her türlü maddi ve manevi katılım sağlayabileceğini söyledi.

Siyasi yarışa girdiği New Jersey’in 11. Bölgesinde halihazırdaki Kongre üyesinin bütçesiyle karşılaştırıldığında kendi kampanyasını çok daha mütevazi bir bütçeyle başlattığını belirten Selen, bölgesindeki Amerikan seçmeniyle de irtibatının sağlamlığına ve hazirandaki ön seçimler için çok iddialı olduğuna vurgu yaptı.

– ABD TECRÜBESİ BENZİN İSTASYONUNDA BAŞLADI

ABD’ye geldiği 1996 yılında ilk iş olarak bir benzin istasyonunda çalışmak zorunda kaldığını, yaklaşık 10 yıl sonra ise Bank of Amerika gibi büyük bir finans kuruluşunda yüzlerce kişiyi ve yüz milyonlarca doları idare eden bir pozisyona yükseldiğini anlatan Tayfun Selen, ABD’nin gayret gösteren her göçmene sunduğu fırsatları bu sefer merkezi siyaset mecrasında değerlendirmek istediğini anlattı.

ABD’de geçirdiği 25 yılın son 10 yılını yerel idare mekanizmalarında tecrübe kazanmakla geçirdiğini söyleyen Selen, 39 küçük ilçenin bağlı olduğu Morris Bölge İdare Kurulu Başkanı olarak yerel siyasette en üst noktaya geldiğini, Kongre yarışında en çok yerel yönetimde tabandan başlayarak edindiği tecrübelere güvendiğini ifade etti.

Türk yönetici, Morris Bölgesinde 500 milyon dolara yakın bir bütçeyi hizmete dönüştürmekle sorumlu 7 kişilik yönetim kurulunun üst yöneticisi olarak, yerel yönetimlerde edindiği bu tecrübelerin girdiği yarışta kendisine büyük avantaj sağladığına dikkati çekti.

Cumhuriyetçi Partinin ilçe yönetim kurulu üyeliğiyle başladığı yerel yönetim tecrübesinde, 2020’de girdiği seçimde 147 bin oyla Morris Bölgesi yönetimine giren Selen, bu rakamın bölge tarihinde alınan en yüksek oy olduğunu bildirdi.

– “POLİTİKADA GÖNÜLLÜ FAALİYETLER BU İŞİN İLK BASAMAĞIDIR”

ABD’de yetişen Türk gençlerine yerel yönetim mekanizmalarındaki görevlere talip olmalarını tavsiye eden Tayfun Selen, bu işin başlangıcında beklenti içine girmeden hizmet etme arzusuna sahip olmanın önemine değindi.

Türk toplumunun bu topraklarda artık bir kaç nesli geride bıraktığı ve Amerika’da yetişen, kapasite sahibi çok ciddi bir genç nüfusa sahip olduğuna işaret eden Selen, bu gençlerin yerel yönetimlere gönüllü olarak dahil olmaları, çeşitli komisyon, kulüp ve yardım kampanyalarında tecrübe kazanmaları tavsiyesinde bulundu.

“Politikada gönüllü faaliyetler bu işin ilk basamağı, Washington’daki merkezi yönetime talip olmak son basamağı olmalı.” diyen Türk idareci, gençlerin yerel yönetimlerdeki küçük başlangıçlar sayesinde sistemi öğrenmeleri ve bağlantılarını inşa etmelerinin gelecekte oluşturacağı fırsatlara dikkat çekti.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümünden 1992’de mezun olan 50 yaşındaki Selen, 1996’da ABD’ye yerleşerek 2017’de 12 bin nüfuslu Chatham’da önce belediye meclisine ardından da belediye başkanlığına seçilmiş, ABD’de bu göreve gelen ilk Türk olarak tarihe geçmişti.

New Jersey Morris Bölge İdari Kurulunda bir önceki dönem üye olarak görev alan Selen, hafta içi yapılan törenle aynı bölgenin yönetim kurulu başkanlığına seçilerek yerel yönetimdeki en üst yönetici olma özelliğini kazanmıştı.