Çetinkaya, yaptığı yazılı açıklamada, bu yılın ocak-kasım döneminde 5 milyar 398 milyon 731 bin dolar ihracata imza atan maden sektörünün, markalaşmaya ve yapısal reformlara odaklandığını belirtti.
Yılı 6 milyar dolara yakın ihracatla kapatmak istediklerini aktaran Çetinkaya, şunları kaydetti:
“Uluslararası ticarette dijital pazarlama ön plana çıktı. Bu anlamda, ihracatçı sektörlere verilen pazarlama desteğinin güncellenmesi gerekiyor. Dünyada basılı evrak işi gittikçe azalıyor. Artık dijital pazarlama işi yapılıyor. Bugün bir sporcunun ne kadar değerli olduğu Instagram takipçisi ile ölçümleniyor. Demek ki her şey dijital dünyada. Fakat ülke olarak dijital tanıtım emtialarında güncel olmadığımızı düşünüyorum. Desteklerin buralarda daha da güncellenmesi gerekiyor. Konvansiyonel işler tabii ki devam edecektir ancak artık ağırlığını ve bütçesini değiştirmesi gerekiyor. İçeriğinizin hedef kitlelere ulaşması için de önemli bütçelerin ayrılması gerekiyor.”
Rüstem Çetinkaya, markalaşmada kolektif hareketin önemini vurgulayarak, “Markalaşma, ülke markalaşma kültürü, bir toplum bilinci olarak yerleşmeli. Bu bilinçle hareket etmediğimiz sürece yapacağımız spot tanıtım faaliyetleri yetersiz kalır. Elbette ki yüksek teknoloji ürünler üretmek hedefimiz olmalı ancak markalaşma açısından bana göre bize üretim stili ve teknoloji olarak en yakın ülke İtalya. İnanılmaz markalaşıyorlar. Dünyanın neresine giderseniz gidin İtalyanların tasarım konusunda çok ciddi çalışmaları var. İtalyan mutfağı, İtalyan tekstili, İtalyan çikolatası her sektörde bu örnekleri görebilirsiniz. Almanlar katma değerli teknolojik ürün çıkarırken, İtalyanlar katma değerli marka çıkarır. Türkiye bunu yapabilir ancak bunun için kolektif olarak çalışmamız gerekiyor. Bu bir toplum bilincidir ve kültürel bir harekettir. Markalaşma yönünde fayda sağlayacak olan insanların önü açılmalı.” ifadelerini kullandı.