AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk, “İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde de çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik. Bu kapsamda, teklifle en düşük emekli maaşının 2 bin 500 lira olmasını sağlayacak düzenlemeyi getiriyoruz.” dedi.
Teklifin tümü üzerine konuşan MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, kanun teklifinin kamu çalışanları ve emeklilerinin ek maaş artışlarının düzenlenmesi, en düşük emekli maaşının 2 bin 500 liraya çıkarılması, Türk lirası finansal araçların özendirilmesi, doğal gaz fiyatlarının kademelendirilmesi, kamu ihalelerinde ek fiyat farkı uygulanması, bireysel emeklilik sisteminin teşvik edilmesi gibi toplumun birçok kesimine yönelik önemli düzenlemeler içerdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Aralık 2021 tarihinde açıkladığı ekonomik tedbirleri anımsatan Aksu, şunları kaydetti:
“Teklif, ekonomik tedbirler kapsamında öngörülen amaçların gerçekleştirilmesine, aynı zamanda vatandaşlarımızın hayat kalitesinin artırılmasına yönelik önemli muhtevaya sahiptir. Teklifle merkez bankaları arasında kurulan ilişkilerin işin gerektirdiği diplomatik hassasiyet ve ekonomik güven temelinde yürütülebilmesini teminen, diğer merkez bankalarının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki para, alacak, mal, hak ve varlıklarının haczedilmemesi sağlanmaktadır. Gelişmiş çoğu ülke mevzuatında da bulunmakta olan düzenleme, ülkemizde rezerv tutma talebine ilişkin artışın ve Türkiye’ye güvenin de bir göstergesidir. Bu uygulamanın, Türkiye’nin, diğer ülkelerin güvendiği bir ekonomik merkez olma özelliğini öne çıkaracağı ve rezervlere katkı sağlayacağı açıktır.”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, teklifte olumlu buldukları maddeler olduğuna işaret ederek, BOTAŞ tarafından il ve bölge bazında kademeli doğal gaz satış fiyatı uygulanabileceğine dair düzenlemenin, destekledikleri maddeler arasında olduğunu vurguladı.
Dervişoğlu, “Teklifte yer alan ve en düşük emekli aylığının 2 bin 500 liraya çıkarılmasına yönelik düzenlemeyi yetersiz görüyoruz. Uzun yıllar boyunca bu memlekete emek veren, alın teri döken ve külfetlere katlanan emekli vatandaşlarımızın hak ettiği nimetlerden mahrum bırakılması kabul edilemez. Açlık sınırının 4 bin lirayı aştığı Türkiye’de emekli vatandaşlarımıza 2 bin 500 lira emekli maaşını reva görmek, 10 milyon emekli vatandaşımızı açlığa mahkum etmektir.” diye konuştu.
Kazakistan’daki olaylara da değinen Dervişoğlu, “Jeopolitik olarak her fırsatı değerlendiren Rusya tarafından bir dış müdahale penceresinin açılması ve ‘oldu bitti’ ile Rus askeri varlığının Kazakistan üzerinde kalıcı hale getirilmesi, Türk dünyası açısından büyük bir riski beraberinde getirmektedir. Dış müdahalelerin önüne geçebilecek bir inisiyatif alanını Türk Devletleri Teşkilatı üstlenmelidir.” dedi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, 6 yıldır TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olduğunu anımsatarak bu süre içinde çok sayıda “vicdansız ve adaletsiz” torba yasayla ve yasalarla karşı karşıya kaldığını ancak hiç bu kadar “adaletsiz, vicdansız ve akılsız” bir torba yasa görmediğini savundu.
Paylan, “Bu iktidar yerli ve milli olduğunu iddia ediyordu. Yerliliğin ve milliliğin en önemli göstergelerinden biri de paranın itibarıdır. Paranız önemli bir bağımsızlık belgesidir ve onun itibarı ülkenin itibarlarından biridir. Bankalardaki paranın üçte ikisi dolardadır. Şimdi yerli ve milli olduğunu iddia eden bu iktidar ve küçük ortağı, ‘biz geri kalan üçte bir Türk lirasını da dolara bağladık’ diyor. Ben bundan daha büyük bir mandacı yasa düzenlemesi görmedim, bu mandacılıktır.” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı da AK Parti’nin ülkeyi getirmiş olduğu çıkmazdan dolayı böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu ileri sürdü.
Arı, şöyle konuştu:
“Ekonomiyi çıkmaza soktuğu, ekonomiyi gerçekten mahvettiği ve böylelikle de ekonominin bu kötü gidişatı nedeniyle belirli sektörlere destek verme girişiminde olduklarını görmekteyiz. Yani kısacası, ortada AKP’nin ekonomideki başarısızlığı bulunmakta. Ekonomik anlamda ülkeyi getirdiğiniz çıkmaza bölüm bölüm çare aramaya çalışmaktasınız. Ancak ne yazıktır ki artık ülkede birden fazla delik var ve bu delikler her geçen gün artmakta. Gemiyi su aldı, siz ne yaparsınız yapın artık sizin yapmış olduklarınız, sizi içinde bulunduğunuz çıkmazdan kurtarmaya yetmeyecek. Birini kapatmaya çalışsanız bir başka yerden yeni bir delik ortaya çıkmakta. Artık tek çare kaldı, iktidardan gitmeniz. Ülke başka türlü rahatlamayacak, ekonomi düzelmeyecek, huzur gelmeyecek. Çünkü ülkede güven bırakmadınız, ekonomiyi batırdınız.”
AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk ise AK Parti hükümetleri döneminde çalışanların, emeklilerin sürekli yanında olduklarına, onların refah düzeylerini artıran birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerine dikkati çekti.
Öztürk, şöyle devam etti:
“İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde de çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik. Bu kapsamda, teklifle en düşük emekli maaşının 2 bin 500 lira olmasını sağlayacak düzenlemeyi getiriyoruz. Yeter mi? Elbette yetmez. Ayrıca kanun teklifimizde kamu görevlilerine yönelik olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme’de belirlenen aylık ve ücret artışına ilaveten 2,5 puanlık iyileştirme yapılmaktadır. Böylece, 2021 yılının ikinci yarısında ortaya çıkan enflasyon farkı da dahil, Ocak 2022 döneminden itibaren yapılacak zam oranı yüzde 30,95’e yükseltilmektedir.
Teklifle, vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu edilen tutarın yüzde 50’si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilememesi temin edilmektedir; böylece, haksız iadelerin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.”
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) ilişkin düzenlemeleri değerlendirirken, “BES’teki bu düzenlemeler gibi önümüzdeki süreçte yeni ekonomi politikalarımızın bir gereği olarak yeni tasarruf imkanları ve enstrümanlarını geliştirme kararlılığımız var.” dedi.
Yılmaz, memur ve emekliye ek zammı da içeren Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK’da Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Salgın ve kuraklığın tarım sektörünü olumsuz etkilediğini dile getiren Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetlerinin, başından itibaren tarıma özel bir önem verdiğini ve her türlü desteği sağladığını söyledi.
Yılmaz, çiftçilerin borçlarının yeniden yapılandırıldığını, tarımsal desteklerin üzerindeki vergilerin kaldırıldığını anlattı. Tarım sektörüne Ziraat Bankası ve diğer kanallarla daha ucuza finansman kullanımına destek sağlandığını dile getiren Yılmaz, “Son dönemlerde gübre başta olmak üzere girdi fiyatlarındaki artışın elbette farkındayız. Bu konuda Tarım Bakanlığımız, hükümetimiz çalışmalar yapıyor. Ülkemizin ve hükümetimizin imkanları çerçevesinde her türlü desteği vermeye hazırız.” diye konuştu.
Tüm dünyada gıda fiyatlarının arttığı bir dönem yaşandığına dikkati çeken Yılmaz, tarımı stratejik bir sektör olarak gördüklerini ve bu yönde desteklediklerini de ifade etti. Yılmaz, “Tarım hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür.” değerlendirmesinde bulundu.
Cevdet Yılmaz, teklifle emekli maaşlarında alt limitin 1500 liradan 2500 liraya çıkarıldığını da belirterek, “Genel artışların oldukça üzerinde bir artış. Yeterli mi? Elbette bunu tartışmıyoruz ama bu bir alt limit. Alt limiti 1500 liradan 2500 liraya çıkarmak takdir edersiniz ki olumlu yönde atılmış önemli bir adımdır. Düzenleme, 1 milyon 265 bin insanımızı ilgilendiriyor ve yıllık maliyeti 3,5 milyar lira civarında olacak.” dedi.
Komisyon Başkanı Yılmaz, teklifte yer alan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) yönelik düzenlemenin, Banka’nın kendi varlıklarına ilişkin olmadığını söyledi. Söz konusu düzenlemenin, başka ülke merkez bankalarının TCMB nezdinde açtığı hesaplara ilişkin güvenceyi oluşturduğunu vurgulayan Yılmaz, “Bu, son dönemlerde ülkemize yönelik artan taleplerin bir sonucudur. Türkiye, eskiden böyle düzenlemelerle karşı karşıya kalmıyordu çünkü böyle bir talep söz konusu değildi. Son dönemlerde daha fazla talebin oluşması, böyle bir düzenlemeyi tetiklemiştir. Bu son günlerin de meselesi değildir, geçen yaz aylarında Meclisimiz’e gelmiş bir taleptir. Bir süre bunu yapamadık, şimdi bu düzenleme çerçevesinde gerçekleştiriyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, finans merkezi olma hedefi bulunduğunu anımsatan Yılmaz, “Daha fazla finansın ülkemize gelmesi, ülkemizin lehinedir. Devletler arası bir ilişki söz konusudur, bunun kötüye kullanımı söz konusu olmayacaktır. Ülkemize fayda sağlayacaktır. Merkez Bankamızın itibarı olmasa, böyle taleplerle zaten karşı karşıya kalmazdık.” değerlendirmesinde bulundu.
Cevdet Yılmaz, kanun teklifindeki BES’e yönelik düzenlemeleri sıralayarak, şunları kaydetti:
“‘Üst gelir grupları faydalanıyor.’ diye bazı eleştiriler oldu. Gönüllü BES’te asgari ücretin iki katına kadar geliri olanların oranı yüzde 62. Otomatik katılım sisteminde asgari ücretin iki katına kadar geliri olanların oranı yüzde 93. Bu mekanizma, üst gelir gruplarını değil, tüm toplumu ilgilendiriyor. BES gibi mekanizmalarla tasarrufları artırdığımızda bu makro istikrarımıza da katkıda bulunacak. Cari açığın özünde şu var; yaptığınız yatırımlardan daha az iç tasarrufunuz olunca bu farkı dış tasarruflarla, dış borçlanmalarla karşılamak durumunda kalıyoruz. İşte bu tür enstrümanları güçlendirdikçe, yurt içi tasarruflarımızı artırdıkça dış tasarruflara ihtiyacımız daha azalacak, makro istikrarımız güçlenecek, cari açığımız da azalacaktır. BES’teki bu düzenlemeler gibi önümüzdeki süreçte yeni ekonomi politikalarımızın bir gereği olarak yeni tasarruf imkanları ve enstrümanlarını geliştirme kararlılığımız var.”
Yılmaz, BOTAŞ ve doğal gaz ısınma desteklerine ilişkin düzenlemelere de işaret ederek, teklifin yasalaşmasıyla, bir taraftan yoksullukla mücadeleye yönelik önemli bir adım atılmış olacağını, diğer taraftan doğal gazda tasarruf ve çevresel politikalara destek sağlanacağını dile getirdi.
TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından komisyonun yerinde olmaması üzerine Erdoğmuş, birleşimi yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.