Aralık başından bu yana Merkez Bankası’nın müdahaleleri döviz piyasasına damga vurdu. Merkez, söz konusu 4 müdahaleyle ilgili yaptığı açıklamalarda fiyat oynaklığı sebebiyle satış yoluna başvurduğunu belirtti. Bu açıklamalarda kur için herhangi bir seviye hedefi bildirilmedi. Ancak müdahalelerin geldiği seviyeler göz önünde bulundurulduğunda piyasada Merkez’in doları 14 liranın altında tutmaya çalıştığına dair bir kanaat gelişti.
Merkez ilk olarak 1 Aralık’ta doların 13.85 lirayı aşmasıyla doğrudan satış yoluyla piyasaya müdahalede bulundu. Bu, 7 yılın ardından doğrudan satış yoluyla yapılan ilk müdahale oldu. İlk müdahalenin toplam boyutunun 650 milyon doları bulduğu ifade edildi.
Bu beklenmedik hamlenin ardından dolar gün içerisinde 12.50 liranın altını gördü ancak burada kalıcı olamadı ve hızlı bir şekilde yeniden 13 liranın üzerine tırmandı.
2 Aralık nispeten kurda sakin bir gün olurken 3 Aralık’ta dolar yeniden 13.85 lirayı aştı ve Merkez’den yeni bir müdahale geldi. Bankacılar 2. müdahalenin 400 milyon dolar civarında bir büyüklüğe sahip olduğunu bildirdi. Bu müdahalenin ardından ise dolar 13.40 liranın altını gördü.
Sonraki bir haftada kur 13.50-13.90 TL aralığında hareket etti. 10 Aralık’ta ise yeniden 14’e doğru bir hareket yaşandı. Merkez, bu sefer 13.95 lira aşıldığında doğrudan satış yoluyla piyasaya müdahalede bulunduğunu açıkladı. Dolar bu satışın ardından kısa süreliğine 13.80 liranın altını gördü, geçen haftayı ise 13.87 liradan tamamladı.
Dün ise kritik bir seviye olarak görülen 14 lira aşıldığında ilk anda Merkez’den bir müdahale gelmedi. Analistler biriken bir satış dalgasının bu sebeple TL’deki erimeyi hızlandırdığını ifade etti. Dolar dün 14.75 lirayla rekor seviyeye ulaştı. Merkez’den de bu hızlı hareketin ardından müdahale geldi.
Dünkü satışın 2.5 milyar dolara ulaştığı belirtilirken dolar 13.65 liraya geriledi. Ancak bu sabah yeniden 14.20 liranın üzerine çıktı.
Analistler kurun bu ‘inatçı’ yükselişinde Merkez Bankası’nın yarın faiz indirimine gideceğine yönelik beklentinin etkili olduğunu belirtti. Piyasa beklentisi 100 baz puanlık bir faiz indirimi geleceği yönünde oluştu.
TCMB Analitik Bilanço verilerine göre 10 Aralık haftası brüt rezervler 122.9 milyar dolara, net uluslararası rezervler de 21.2 milyar dolara geriledi. Swaplar sonrası net döviz pozisyonu da -38.8 milyar dolar oldu. Bu tabloya göre dünkü 2.5 milyar dolarlık döviz satışı öncesi TCMB’de 21.2 milyar dolarlık cephane vardı.
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan müdahalelerle ilgili yaptığı değerlendirmede “Rezervlerin yeterliliği konusunda; Merkez Bankası’nın ciddi bir kullanılabilir rezervi yok ve en yalın net rezerv pozisyonu itibariyle şu anda ekside. Dolayısıyla, konvansiyonel olmayan noktadan piyasaya sürekli müdahale gelecekse bile, net bir etkisinin olacağını düşünmüyoruz. Merkez Bankası’nın müdahalelerinin gün içi etkisi bittikten sonra, nihayetinde kurun yukarı hareketi ana düzlemde muhtemelen devam edecek ve piyasa perşembe günkü faiz kararını ölçü alacaktır” ifadelerini kullandı.
Societe Generale, son yayımladığı bir araştırma raporunda, şu anki reel politika faizi düşünüldüğünde Merkez Bankası’nın belirli olmayan bir kur seviyesini korumak için değerli döviz rezervlerini harcadığını belirtti.
Banka öviz piyasasına müdahalelerin halihazırda istikrarsız olan durumu daha da kötüleştirerek kura olan güvenin azalmasına neden olabileceği değerlendirmesinde bulundu.