Temiz enerjinin geleceği için hidrojen büyük önem taşıyor. Hemen her yerde karşımıza çıkan bu basit yapılı element, hem herhangi bir zararlı salınıma neden olmaması, hem de güneşten, rüzgarlardan ya da denizlerdeki dalgalardan elde edilen enerjinin de depolanabilmesini sağlıyor.
Bugüne kadar temiz enerji çalışmalarında doğrudan hidrojene yönelinmemiş olmasının ise bir nedeni var. Yeterince hidrojen yakıtını pratik ve cep yakmayan bir şekilde üretmek şu anda mümkün değil. Kaldı ki hidrojen yakıtı üretmek için, zaten kuraklık tehlikesi kapımıza dayanmamış gibi, içilebilir suyu kullanmamız gerekiyordu. Bilim insanları bu sorunların ikisini birden çözebilecek bir prototip geliştirdi.
Havadaki Su Buharından Hidrojen Yakıtı Üreten Makine Prototipi Ortaya Çıktı
Bilim insanları tarafından geliştirilen prototip cihaz, havadaki nemi oluşturan su buharını alıyor ve hidrojenleri ile oksijenlerini ayırıyor. Sonrasında da hidrojenleri depolamayı mümkün kılıyor. Üstelik cihazın çalışabilmesi için nem oranının %4 olması yeterli, ki bu da oldukça kurak bölgelerde bile kullanılabileceği anlamına geliyor.
Araştırmacılar bu prototitpte aslında fen derslerinden alışkın olduğumuz bir yöntem olan elektrolizi kullanıyorlar. Üstelik hidrojen teknik olarak tükenen bir element değil. Başka bir elementle bileşik oluştursa bile -su örneğinde olduğu gibi- ayrıştırılabiliyor.
Elektroliz işlemi elbette ki elektrik akımına ihtiyaç duyuyor. Araştırmacılar temiz enerji kaynaklarından elde ettikleri elektriği kullanarak işlemi gerçekleştiriyor ve suyu, oksijen ve hidrojen elementlerine ayırıyorlar. Prototip testinde enerji kaynağı olarak Güneş kullanıldı ve paralel bağlı beş elektroliz sistemi aktif hale getirildi.
Sünger benzeri bir malzeme ile havadaki nemi oluşturan su buharını emmeyi başaran araştırmacılar, bu süngerimsi yapıyı aynı zamanda elektrolit kaynağı olarak da kullandı. Her iki elektrot (akımın geçtiği artı ve eksi uç) havadan izole edildi. Böylece işlem tamamlandığında saf oksijen ve hidrojen elde edildi. Farklı malzemelerden elektrolit deneyen araştırmacılar, son denemede yeterince tatmin edici sonuçlar veren bir malzemeyle sistemi 12 gün boyunca çalıştırmayı başardı.
İçilebilir su pek çok bölge için bir lüks ve temiz su kaynakları da gün geçtikçe azalıyor. O yüzden bu türden bir cihazın, temiz suyu tüketmeden çalışabiliyor olması önemli bir artı ve çevreye olan etkisini de minimuma indirecek bir özellik.