AK Parti Genel Lider Vekili Numan Kurtulmuş, bir dizi ziyaret için Ankara’dan kara yoluyla Tokat’a geldi. Kurtulmuş, birinci olarak Tokat Belediyesi Toplumsal Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş’un yanı sıra toplantıya Tokat milletvekilleri Hasret Güçlü, Yusuf Beyazıt, Mustafa Arslan, Tokat Belediye Lideri Eyüp Eroğlu ve AK Parti Tokat Vilayet Lideri Cüneyt Aldemir katıldı. Birinci olarak Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşı pahalandıran Kurtulmuş, “Bu bölgede bir an önce savaş durdurularak onurlu ve haysiyetli bir barışın iki taraf için de temin edilmesinde tek aktör olarak Türkiye ortadadır. Hatta Dolmabahçe görüşmesinden sonra neredeyse bir görüşmeye kalmıştı. Zelenski ve Putin ortasında yapılacak bir görüşmeyle savaş sonlandırılacaktı fakat maalesef kimi güçler savaşın devam etmesinin kendi çıkarlarına olduğuna karar verdiği için maalesef savaş sonlandırılamadı. Lakin o mühlet içerisinde dünyada yalnızca ve yalnızca her iki tarafla konuşabilen, tahlil üretebilen yalnızca Türkiye ortadadır” dedi.
‘SURİYELİ GÖÇMENLERDEN BİRİNCİ DERECEDE ETKİLENEN TÜRKİYE OLDU’
Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini tabir eden Numan Kurtulmuş, “Suriye’nin bu noktaya gelmesinde, Türkiye ve Suriye ortasındaki sorunların ortaya çıkmasında asla ve asla Türkiye’nin en ufak bir olumsuz tesiri olmadı. Sorunun bu noktaya gelmesinde halkına karşı silahlarını kullanan ve halka büyük bir halde baskı ve zulüm yapan bir rejimin, kendi halkı üzerinde oluşturmuş olduğu tesir ve onun sonucu olarak ortaya çıkan yaklaşık 10 milyona yakın Suriyeli göçmen sıkıntısından birinci dereceden etkilenen Türkiye oldu. Türkiye’nin etkilendiği birinci derece problemlerden olan göçmen sıkıntısını kalıcı, insani ve barışçıl bir biçimde halledebilmek için bu çerçevede görüşlerimizi ortaya koyuyor, adımlarımızı atıyoruz” diye konuştu.
‘KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR’
İsrail ile Türkiye ortasındaki problemlerin sebebinin Türkiye olmadığını tabir eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Mavi Marmara başta olmak üzere, Kudüs’ün mahrumiyetinin zedelenmesi başta olmak üzere, Filistinlilere yapılan birtakım baskılar ortada olmak üzere Birleşmiş Milletler’in bütün kararlarına karşın yeni yerleşimci yerleri başta olmak üzere bütün tansiyon mevzularının tamamı İsrail tarafından üretilmiş bahisleridir. Şayet artık bir olağanlaşma olacaksa, Türkiye bu fikirlerini, haklı tenkitlerini yerinde tutmak üzere ve bu bahislerde İsrail rejiminden düzgünleşme adımları beklemek üzere bu sürecin olağanlaşmasına katkı sağlayabilir ancak bu şu demek değildir; İsrail’in saldırgan, agresif, yayılımcı siyasetlerini Türkiye tasvip ediyor. Kudüs ve Mescid-i Aksa, bizim Türk milleti olarak kırmızı çizgimizdir.”
‘ADAY BELİRLEMEDEN KAÇMAYA VAKİTLERİ KALMADI’
Kurtulmuş, muhalefetin seçimlerdeki adayını hala belirlemediğine değinerek, “6 artı 1 bir masa var. Daima olarak bizim aylardır söylediğimiz bir şey var. Seçime gidiyoruz. Seçim yaklaşıyor, artık 6 artı 1 masanın aday tespit etmekten kaçma vakti kalmamıştır. Vakit gelmiştir, biraz daha oyalanırlarsa Yüksek Seçim Heyeti’nin seçim takvimi başladığında herhalde mecburen adaylarını gidip muhakkak edeceklerdir. Demokrasi yarıştır. Tek bireyle yarış olmaz. Yarış kesinlikle iki kişi ortasında, belki daha çok kişi ortasında olması mümkündür. Dolaysıyla karşı tarafın bir aday belirleyememe sorunu olduğu görülüyor. Son günlerde biraz daha fazla ortaya çıkıyor. Başta şu mazereti söylüyorlardı. ‘Biz adayı belirleyelim de onu kısa müddet içinde yıpratırsınız, onun için adayı belirlememizi istiyorsunuz”. Biz de onlara ‘Ortada Tayyip Erdoğan var. 20 yıldır Tayip Erdoğan bu kadar icraat yapıyor. Yıpranma telaşı taşımıyor da sizin aday 20 günde mi yıpranacak?’ yanıtı verince bir şey diyemediler” dedi.
‘ORTAK FİKİRLERİ YOK’
Muhalefetin aday belirleyememesinin gerisindeki temel problemin ortaya çıktığını söz eden Kurtulmuş, “Aslında bir ortaya gelen 6 artı 1’lik bu partilerin ortak mevzularda, ortak fikirleri olmadığı artık ayan beyan ortaya çıkıyor. İnançsız bir ortam içerisine geldikleri görülüyor ki, şayet iktidar olursak ne yapacağımızı belirleyecek temel konularda bir koalisyon protokolü halinde bir mutabakat yapalım, imzalayalım teklifleri gelmeye başlamıştır. Esasen bu milletin Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmesinin temel nedeni birbirleriyle hiç anlaşamayan partilerin ortaya koyduğu koalisyonlar devrinden kaybettiği vakittir. Seçim yaklaştıkça yalnızca karşı taraftan aday ve fikir farklılıkları konusu ortaya çıkmıyor. 6 artı 1’lik masanın ayaklarının gıcırdamakta olduğunu artık millet tarafından da biliniyor. Kim rakip olacaksa çıksın, fikri bütünlük içerisinde, fikirler içerisinde bu çabayı sürdürsün” diye konuştu.