Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan şubat ayından sonraki enflasyonun önümüzdeki döneme dair enflasyon beklentisini belirleyecek dönem olacağını öngördü.
Bloomberg HT yayınında gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Aşan, ”Çalkantılı dönemde kur geçişkenliği normal zamanlara göre çok kısa gerçekleşiyor. Aralık enflasyonu ne kadar yüksek gelirse Ocak da o kadar düşük gelecektir. Asıl kur geçişkenliğine Mart’tan sonra bakacağız” dedi.
Ocakta eksi enflasyon öngören Aşan ”Aralık ayı geleceğe dair enflasyon beklentileri açısından baz alınacak bir ay değil. Aralık ayında fiyatlamalar içinde ciddi köpük olmuştu. Kurun bu seviyelerde devam ettiği ortamda fiyat düzeltmelerinin etkisiyle Ocak ayında eksi enflasyon bekliyorum. Tasarruf sahipleri Ocak’taki negatif enflasyonu da dikkate almasınlar, o da baz etkisiyle olacaktır. Şubattan sonraki enflasyon önümüzdeki döneme dair enflasyon beklentisini belirleyecek dönem olacak” diye konuştu.
Enflasyon üzerindeki kur baskısının sınırlı kalacağını düşündüğünü aktaran Aşan ”Ben şu anki mevduat faizlerinin altında bir enflasyonla 2022’yi tamamlayacağımızı düşünüyorum. Büyük ihtimalle yüzde 15-18 arasında tamamlayacağız 2022’yi” ifadesini kullandı.
Aşan, asgari ücretten enflasyona geçişkenliğin 3-3.5 puan civarında olacağını öngördü. Hazine’nin bütçe ile ilgili çalışmalar yaptığını kaydeden Aşan ”2022’de vergi geliri de harcamaları da öngörülenden yüksek olacak” diye konuştu.
Aşan yeni ekonomi modelini de şöyle değerlendirdi: ”Uzunca bir süredir ithal ikamesi üzerine kurulu bir model yürüyordu. Son dönemde bu ete kemiğe bürünmüş oldu. Orada ana hedef hiç değişmedi. Hedef ithalatı azaltıp, ihracatı artırmak. Burada asıl parametre cari fazla. Nisan’da çok büyük ihtimalle cari fazlayı görürüz. Türkiye’nin uzun süreli cari açıklarla devam edebilmesi mümkün değil. Bu cari açıkla enflasyonu düşürmek de mümkün değil. Önümüzdeki dönemde değerlendireceğimiz parametre cari fazla olacak.”
İhracat tarafında sürdürülebilirlik sorunu görmediğini aktaran Aşan şöyle devam etti: ”Daha önce de Türkiye cari fazla vermişti. Bundan önceki cari fazlaların hepsi birer durgunluk sonrası ortaya çıkmıştı. Bu sefer farklı olan cari fazlayı yüksek büyümeyle sağlıyor olmamız olacak. Yeşil dönüşüm Türkiye’ye de bir fırsat getiriyor. Avrupa ülkeleri ürünleri olduğunca kısa yoldan almaya çalışacak. Bunun gibi birçok şey sayabiliriz. Ben ihracat tarafında bir sürdürülebilirlik sorunu görmüyorum.”
Kurdaki hareketin öngörülebilir olmadığını ifade eden Aşan ”Kurun 20-30 liralara gideceğini öngörerek elbette bir model ortaya çıkmaz. Kurdaki hareket öngörülebilir değildi, yine de daha iyi yönetilebilirdi. Kur kendini buraya atmadan önce daha erken müdahale edilebilirdi. Orada geç kalmışlık var mı, elbette olabilir. Devlet tarafında bundan daha hızlı davranmak mümkün değil. Devlet kontrolü fazla bir mekanizma. 2008-2009’dan sonra düşük kurla gidince kalıcı diyebileceğimiz bozukluklar oluştu. 2012-2019 döneminde ara malında dört puanlık gerilememiz var. Çok hızlı bir hizmet sektörü büyümesi yaşadık. Faktör verimliliğini düşüren bir unsur da bu oldu. Bu ivmenin faktör verimliliğinde bizi ileriye götüreceğini düşünüyorum.” dedi.
Aşan, önümüzdeki haftalarda Türk Lirası tasarruf sahibini güvence altına alan birkaç ürün daha gelebileceğini aktardı.
Kurda kamu müdahalesinin söz konusu olmadığını belirten Aşan ”20 Aralık’ta sabaha kadar hepimiz ayaktaydık. Küçük bir bankanın yöneticisi o gece bir saat içerisinde milyonlarca uzun pozisyona geçildiğini söyledi. Benim baktığım saatte döviz hesaplarındaki çözülme 800 milyon dolardı. Kurdaki yükselişin altı boş olduğu için düşüş hızlı oldu. Piyasanın belirleyeceği yerde kurda bir istikrar sağlanacaktır. Ne bugün ne de dün böyle bir kamu müdahalesi söz konusu değil. Ama o geceyi
soruyorsanız dörde kadar öyle bir şey olmadı. Bugünlerde de olmuyor.” diye konuştu.
Aşan, TCMB’nin rezervlerindeki gerilemeye ilişkin ”TCMB açıklama yapacaktır diye düşünüyorum.” dedi.