Buna göre, sosyal koruma harcaması 2020’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 20,9 artış gösterdi ve 655 milyar 599 milyon lira oldu. Bu harcamanın yüzde 98,5’ini (646 milyar 2 milyon lira) sosyal koruma yardımları oluşturdu. Bu kapsamda en büyük harcama 300 milyar 902 milyon lirayla emeklilere ve yaşlılara yapıldı. Bunu 170 milyar 993 milyon lirayla hastalık ve sağlık bakımı harcamaları takip etti.
Sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı geçen yıl yüzde 13 oldu. Sosyal koruma yardımlarının GSYH içindeki payı ise yüzde 12,8 olarak gerçekleşti. Risk ve ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli ve yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 6 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü. Bunu, yüzde 3,4 ile hastalık ve sağlık bakımı harcamaları ve yüzde 1,5 ile dul ve yetim harcamaları izledi.
Sosyal koruma yardımlarının yüzde 9,7’si şartlı verildi. Şartlı yardımlar içinde en büyük payı yüzde 45,1 ile aile ve çocuk yardımları oluşturdu. Bunu yüzde 26 ile engelli ve malül yardımları, yüzde 11,2 ile hastalık ve sağlık bakımı yardımları takip etti.
Sosyal koruma yardımlarının yüzde 69,8’i nakdi olarak verildi. Bu yardımlarda en büyük payı yüzde 66,5 ile emekli ve yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 16,2 ile dul ve yetim, yüzde 9,7 ile işsizlik yardımları izledi.
Sosyal koruma gelirlerinin yüzde 40,3’ünü devlet katkıları, yüzde 29,1’ini işveren sosyal katkıları, yüzde 24,4’ünü koruma kapsamındaki bireyler tarafından yapılan sosyal katkılar oluşturdu.
Türkiye’de sosyal koruma kapsamında maaş (emekli/yaşlı, dul/yetim ve engelli/malül maaşı) alan kişi sayısı 2019’da 14 milyon 89 bin iken, geçen yıl yüzde 1,4 artarak 14 milyon 288 bin kişiye yükseldi. Sosyal koruma kapsamında maaş yardımı sayısı 2019’da 14 milyon 747 bin iken, 2020’de 14 milyon 979 bin olarak kayıtlara geçti.