Sigorta şirketleri bugünlerde zorunlu trafik sigortası maliyetleri ile baş etmekte zorlanıyor. Herhangi bir kaza durumunda “karşı tarafın” malına veya canına verilen hasarı -kabahat oranına bağlı olarak- kısmen veya tamamen karşılayan trafik sigortasında maliyetler 4 nedenden dolayı olağanüstü arttı. Bu 4 nedene gelmeden önce şunu hatırlatalım, trafik sigortasında tavan primler aylık yüzde 1 artırılıyor. Bu kapsamda 2021 yılında tavan primlerdeki artış oranı yıllık bazda yüzde 12,68 olarak gerçekleşti.
Diğer yanda ise şirketlerin maliyeti var. Şirketlerin hasar maliyetlerini etkileyen ana unsurları Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli’nin Habertürk TV’deki açıklamalarından da yola çıkarak, yedek parça fiyatlarında yaşanan yükseliş, asgari ücrette yapılan artışa bağlı olarak işçilik ücretlerindeki artış, orijinal yedek parça kullanım zorunluluğu ve bedeni tazminat ödemelerinde yaşanan yükseliş olarak sıralayabiliriz.
Son dönemde ekonomide yaşanan dalgalanmanın sigorta şirketlerine 10,7 milyar lira ilave maliyeti oldu. Bu maliyetin 9,1 milyar TL’si enflasyon, kur ve asgari ücret artışından; 1,6 milyar TL’si ise yeni genel şartların getirdiği ilave maliyetlerden kaynaklandı.
Gerek kurdaki dalgalanma gerekse pandemi sonrası vatandaşların seyahat taleplerinin normalin de üzerinde çıkarak artması bu dönemde kaza frekansını yani kaza sayısını artırdı. Diğer taraftan Danıştay’ın trafik sigortasında verdiği iptal kararlarının yol açtığı belirsizlik ile yargılama yoluna giden uyuşmazlık sayısının artması da sigortacılara ilave bir maliyet yarattı. Maliyet artışının sonucunda sigorta şirketleri bu alanda zararı da göğüslemek zorunda kaldı. Türkiye Sigorta Birliği verilerine göre, trafik sigortasında 2021 yılı 9 ayında 897 milyon TL teknik zarar yazıldı. Geçen senenin 9 aylık döneminde trafik sigortasında hasar prim oranı yani alınan prim karşılığında ödenen hasar yüzde 80 iken, bu yılın üçüncü çeyreğinde hasar prim oranı yüzde 102,4’e çıktı.
Şimdi rakamlara biraz daha ayrıntılı bakalım. Yüklenen bu maliyetler karşısında yılın 11 aylık döneminde zorunlu trafik sigortasında ortalama poliçe primi sadece yüzde 4 oranında artarak 721 TL oldu. Buna karşılık Türkiye’de araç parkının binek araç grubunda en büyük paya sahip 18 otomobil markasının 2021 yılının 11 ayındaki sigorta sektörünün en fazla tazminat ödediği yedek parça grubundaki ortalama artış oranı yüzde 63 olarak hesaplanıyor. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası tazminatlarının yüzde 65’ini maddi tazminatlar yüzde 35’ini ise bedeni tazminatlar oluşturuyor. Maddi tazminatların ise yüzde 60’ı yedek parça, yüzde 40’ı ise işçilik ücretlerinden meydana geliyor. Bu hesap 2021 yılında tavan prim yüzde 12,68 oranında artarken hasar maliyetlerinin yüzde 29 oranında tırmandığı anlamına geliyor. Rakamlardan 2021 yılında maliyetlerdeki artışın tavan tarife artışının 16,32 puan altında kaldı anlaşılıyor.
Şimdi bir de 2022 projeksiyonu yapılım. 2022 yılında da devam edecek olan tavan prim uygulamasına ilişkin olarak, 2022 yılı azami prim aylık artış oranının yüzde 1,25 olması yönünde düzenlemeye gidilmişti. Yapılan değişiklik ile 2022 yılında yıllık tavan prim artışı toplamda yüzde 16,08 olarak gerçekleşecek. Yedek parça artış oranının aynı kaldığı, asgari ücretin artış oranının ise yüzde 50 olduğu dikkate alındığında hasar maliyetlerindeki oransal artış yüzde 50 olacak. Genel şartta yer alan değer kaybı, destekten yoksun kalma ve maluliyet hesaplamalarındaki formül değişikliği tüm diğer değişkenler sabit kalsa dahi (asgari ücret, kur, yedek parça vs.) trafik sigortası maliyetlerini yüzde 8,52 artıracağı hesaplanıyor. Bu artışların etkisi ile 2021 yılı üçüncü çeyrek itibariyle yüzde 102,4 olan hasar prim oranının, 2021 yılsonunda yüzde 110 olarak, birleşik rasyonun ise 2021 sene sonu itibariyle yüzde 125 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. 2022 yılında ise maliyetlerde yaşanacak yüzde 57’lik artışın bileşik rasyoyu 2022 yılında daha da vahim bir noktaya getirmesi ise tabii ki olası bir sonuç.
Eşdeğer parça kullanımının kaldırılması ile ilgili düzenlemede parçanın orijinal olması zorunluğunun gelmesi söz konusu parçaların büyük bir kısmının yurtdışından ithali düşünüldüğünde maliyetleri artıran önemli bir etken olarak görülüyor. Düzenlemeye göre hak sahibinin onayı olmaksızın ya da aracın hasar gören parçasının orijinal olmaması durumunda ancak eşdeğer nitelikli yedek parça kullanılabiliyor. Sigorta Bilgi Merkezi tarafından yayımlanan yedek parça istatistiklerine göre sigorta şirketleri Temmuz-Eylül 2021 döneminde 4 milyon 327 bin 775 adet yedek parça için 3 milyar 27 milyon TL ödeme yaptı. Orijinal parça için ödenen ortalama tutar ise eşdeğer parça için ödenen tutarın 2 katı olarak hesaplanıyor.