Türkiye’nin birinci Zooloji Müzesi’nin, 2015 yılında sarsıntı riski nedeniyle taşınmasıyla koleksiyonlar 7 yıl boyunca İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nin depolarında müdafaa altına alındı. Sürüngenlerden memelilere, kuşlardan omurgasızlara, müze Kasım ayında tekrar açılıyor. Müzede stant ve koleksiyon alanı olmak üzere iki alan bulunuyor. Stant alanında kanguru, su aygırı ve fil kafatası, tapir iskeletleri ile farklı karasal kıtalara ilişkin canlı cinslerine ilişkin örnekler bulunuyor. Kuş örneklerinin bir kısmı ise Yıldız Sarayı’ndan, özel dolaplarının içerisinde getirildi.
Kasım ayında tekrar ziyarete açılacak müze hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı Etraf Biyolojisi ve Ekolojisi Anabilim Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oya Özuluğ, “2015 yılında Beyazıt’taki binamız için zelzele riskinden ötürü yıkım kararı alındı. Bu karardan sonra yaklaşık 7 yıldır bu örnekler muhafaza altındaydı. Tekrar açılıyor. Dünyanın birçok kıtasına gidip görme bahtınızın olmadığı örnekleri burada görebileceksiniz” dedi.
AVUSTRALYA’YA GİTMENİZE GEREK YOK
Doç. Dr. Özuluğ, jenerasyonu tükenmiş olan kıymetli canlı örneklerinden ve Anadolu’nun farklı yerlerinden toplanan böcek çeşitlerinden oluşturulan kıymetli bir koleksiyona sahip olduklarını belirterek şunları söyledi:
“2015 yılında Beyazıt’taki binamız sarsıntı riskinden ötürü yıkım kararı aldı. Bu karardan sonra yaklaşık 7 yıldır bu örnekler muhafaza altındaydı. Dünyanın birçok kıtasına gidip görme bahtınızın olmadığı örnekleri, burada görebileceksiniz. Sayısal cins çeşitliliği bakımından kuşlarımız epeyce kıymetli. Kuşlar Abdülhamit’ten kalan koleksiyonlardan. Aslan, çıta, karaca üzere göğüslü hayvanlar var. Bunlar bize has örnekler. Bunların dışında bizim ülkemizde olmayan örnekler de var. Örneğin kanguru görmek için Avusturalya’ya gitmenize gerek yok, burada görebilirsiniz.”
‘MİRASI GELİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ’Koleksiyonlardan birtakım örneklerin 7 yıl boyunca kapalı ortamda kaldığı için tozlandığını söyleyen İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Kısmı Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen ise, “Taşınırken kırılmalar kelam konusu oldu. Şu an ise daima birlikte burayı tekrar müze olarak açmak için çalışıyoruz. Mirası devraldık ve geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.