Başımızı yastığa koyup düşüncelere dalmışken birden kendimizi sabah uyanmış bir şekilde buluveririz. Nasıl oluyor da fark etmediğimiz bir şekilde bu durum gerçekleşebiliyor?
Bu geçiş aşaması öylesine yumuşak bir şekilde yaşanır ki o küçük evreleri fark edemeyiz. Öylece dalıp gitmeden hemen önce aslında bir tür “amnezi” yaşarız. Peki ama neden?
Uykuya dalarken bir anda derin uykuya geçmeyiz. Çünkü uyku bir süreçtir, anlık değildir.
Uykuya dalmadan hemen önce -bildiğiniz gibi- dikkat seviyemiz önemli ölçüde azalmaya başlar. Çevremizde olup bitenleri daha az kavrarız, düşük seslere neredeyse tepki vermeyiz. Yani bu anlarda yeni anıları çok iyi kodlayamayız, çünkü etrafa yeterince dikkat edemeyiz.
Beynimiz, uykuya dalmadan hemen önce dikkat sürecinin çok fazla çalışmasından pek hoşlanmaz. Hatta bu anlarda yanınızda konuşan sevgilinizi duysanız bile beyniniz kelimeleri kaydetme gereği duymaz. Bu nedenle sabah uyandığınızda sevgilinizden trip bile yiyebilirsiniz.
Beynimizin ön kısmı olan frontal lop, uykuya ilk dalan kısımdır.
Frontal lopta bilincimizin merkezi olan prefrontal korteks de bulunur. Uykuya daldığımız anda bilinç aktif olarak faaliyette olmadığı için anılar hafızamıza -nöronlar arasında iletişim durdurulduğu için- aktarılmaz.
Yeni anıların birkaç dakikadan daha uzun süre kalabilmesi için beyinde kısa süreli depolamadan uzun süreli depolamaya aktarılması gerekir.
Bu işleme konsolidasyon denir. Yapılan çalışmalarda birisi uykuya dalarken ona söylenen cümlelerin o kişi uyandığında söylenenleri hatırlayamadığını göstermiştir. Yani uykuya dalma süreci bir anlamda konsolidasyon sürecinin kapısını kapatıyor. Bu kapı kapatıldığında yeni anılar kısa süreli depolamadan uzun süreli depolamaya aktarılamıyor.
Yatmadan önce uykulu bir şekilde ders çalışmak bu nedenle verimli değildir.
Okuduklarınızı, ezberlediklerinizi unutma ihtimaliniz artacaktır. Hatta ertesi gün kitabı elinize aldığınızda, sanki o sayfaları hiç okumamış gibi olabilirsiniz. Bu yüzden final sınavlarından önce bütün gece çalışmak asla iyi bir fikir değildir. Artık bu durumun nedenini öğrendiğinize göre huzurla uyuyabilirsiniz.
Kaynaklar: Nature, Morris Psych